Dikkat ediyor musunuz, tüm dünya ülkelerinde büyüme hızı düşüyor, ABD'de artıyor. Oysa enflasyon %1.6'da, fabrika siparişleri zayıf, perakende satışlarda da ciddi bir artış yok. Ama ihracatta patlama var. Dünyanın en büyük ekonomisinin toplam milli hasılası 17 trilyon dolar. Sanayi üretimi toplam hasılanın %15'i, yani yaklaşık 2.5 trilyon dolar. Şimdi işin en can alıcı noktasına geliyoruz. Sanayisinin %35'lik bölümünü silah üretimi oluşturuyor. Uluslararası barış enstitüsü rakamlarına göre dünyadaki 100 büyük silah üreticisinin 44'ü ABD'de bulunuyor. Silah üretimi deyip geçmeyin 200 sektörü peşinden sürükleyen ekonominin can damarı... ABD'nin silah satışından yılda 300 milyar doları aşkın gelir ettiği belirtiliyor. Elektronik sistemlerle donatılmış ürünlerin fiyatları kelimenin tam anlamıyla ateş pahası.. Sıcak savaş ortamında tank, top, silah ve füzelere büyük rağbet var. Kask, çelik yelek ve bilgisayar programlarından tutun, binlerce kalem askerî teçhizat pazara çıkıyor. Bugün Suriye ve Irak'ta her gün yeni boyut kazanan şiddetli bir savaş ortamı yaşanıyor. Ne zaman sona ereceği de belli değil. Bombalar, füzeler patlıyor, binlerce insan can veriyor, dünya film gibi olan biteni koltuğunda seyrediyor...
Barış enstitüsünün raporunda altı çizilecek bir tespit var: ABD ekonomisinin güçlü olması, ordunun güçlü olmasına bağlanıyor. silah şirketleri üzerinde türlü haberler yapıldı, bunlar emin kaynaklar tarafından doğrulanmadı, ama kafalarda büyük soru işaretleri bıraktı. Başkan Kennedy'nin öldürülmesinde silah şirketlerinin payı var mıydı, belli değil. Ama şurası bir gerçek ki, ondan sonra göreve gelen Lyndon Johnson'un Vietnam Savaşının çapını genişletmesi silah şirketlerini fazlasıyla memnun etti.
"Değişim" sözüyle ABD başkanlık koltuğuna oturan ve ikinci dönemini yaşayan Başkan Obama da aynı akıbete uğramadı mı? Barışçı politikaları neden savaşa döndü, dersiniz? Obama ilk darbeyi Temsilciler Meclisinde çoğunluğu kaybederek yedi. 5 Kasım'daki seçimlerde senato da elinden gitti. ABD bugün tüm Orta Doğu ülkelerine, Libya, Suriye, Tunus, Irak, Kuveyt, Ürdün, Suudi Arabistan, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri'ne bizzat kendisinin kullanıp test ettiği, milyarlarca dolarlık silah satıyor.
Sonuç: Savaş ABD için başlı başına bir endüstri. Petrol bunun ham maddesi... Petrol fiyatlarının son 4.5 yılın en düşük seviyesine inmesiyle, doların dünya para birimleri karşısında neden zirveye çıktığı artık kolayca anlaşılıyor değil mi?