Varlık fiyatlarının, gerçek değerinin üzerinde büyümesine balon, köpük deniyor. Emlak sektöründeki hızlı büyümeyi bazı çevreler sanal olarak nitelendiriyor. Gerçekten öyle mi? Türkiye İstatistik Kurumuna göre 9 ayda 862 bin konut satılarak 2012'nin tamamındaki 701 bin rakamı aşılmış. Yıl sonunda büyük bir ihtimalle 1 milyon adede ulaşacağız.
Türkiye'de üniversiteler her yıl 1 milyon mezun veriyor. 600 bin kişi evleniyor, 100 bine yakın boşanma var. İkisini toplayın yılda 700 bin konuta ihtiyaç var. Bu durumda 300 bin konut fazlası oluşacak, diyebilir miyiz? Hayır, inşaat firmaları ürettikleri konutların %90'ını satıyor. Geriye kalan %10 kesinlikle stok değil. İhtiyaçtan fazla olarak görülen konutlar tamamen ticari amaçlı alınanlar. Sektörde balon olsa her yıl gayrimenkul fiyatları %20 prim yapar mı? 9 ay içinde Türkiye'nin nüfusu en fazla olan kenti İstanbul'da 174 bin 835 konut satılırken, bu rakam Başkent Ankara'da 105 bin 272 olarak gerçekleşti. Talep seçici semtlerde hızlı artıyor...
Konutta iddia edildiği gibi suni bir şişme varsa, gazetelerde boy boy satılık ilanlarını görmemiz lazım değil mi?.. Oysa tam tersi vatandaş konut almak için kuyruğa giriyor. Türkiye'de hane halkının borçluluk oranı %40'ın altında. Konut, hayat seviyesini yükseltmek için alınır. İnsanlarımız depreme dayanıksız eski evde oturmak istemiyor, kiracı olmayı sevmiyor.. Daire, dükkân almaya bayılıyor. Biraz para biriktirdiğinde ikinci hatta üçüncü eve bile korkmadan giriyor. Soğan ekmek yiyor, borcunu ödüyor..
Bizde bu mesken aşkı olduğu müddetçe konut sektörünün sırtı 15 yıl daha yere gelmez.
Tapu kayıtlarına göre konut satışları yüzde 20 daralmış gözüküyor. Ama konut kredileri 70 milyar liraya yükseldi. Buradan çıkan sonuç şu:
Nitelikli projeler yok satıyor, ikinci elin yüzüne bakan yok.
Konut kredilerinin toplam krediler içindeki payı %10, millî gelirin %5 seviyesinde.. Bunun neresi balon..