Bir rüyam var!

A -
A +
Ne Erdoğan AK Parti'nin başından ayrılır, ne de Gül Çankaya'dan.. İkisi de görevlerini fazlasıyla benimsedi ve son derece başarılı..

Türkiye'de adı konmamış başkanlık sistemi var. Erdoğan bu görevi açıkça sürdürüyor. Bunu herkes biliyor.. Bakın bu konudaki en son çarpıcı örnek dün yaşandı: Başbakan Azerbaycan'a giderken, "Merkez Bankası olağanüstü toplanarak, faizi düşürmeli" deyince, piyasa anında tepki verdi, dolar atağa kalktı, borsa duruldu. Erdoğan'ın sözünün etkili olması, uygulanabilirlik kabiliyetinin yüksekliğinden kaynaklanıyor. 30 Mart seçimleri sonrasında Başbakan Erdoğan için (Çankaya yolu açıldı) yorumları yoğun bir şekilde dile getiriliyor. Muhalefetin en büyük rüyası (Erdoğan Köşk'e, Gül AK Parti'nin başına). Rahmetli Turgut Özal Cumhurbaşkanı oldu, ANAP eridi, bitti.. Demirel Çankaya'ya çıktı, DYP kayboldu.. Tarih tekerrür eder mi? Hiç sanmıyorum. Anayasa'nın değiştirilerek, yarı başkanlık sistemi için yürütülen çalışmadan sonuç alınamadı biliyorsunuz. Yeni senaryoda (yetkisi artırılmış bir cumhurbaşkanı modeli) var. Anayasa'da yer alan bir kişinin Cumhurbaşkanı seçilmesiyle partisiyle bağı kesilir, maddesinden (parti) kelimesi kanunla çıkarılacak. Bu uygulamaya aşırı tepki gelirse referanduma gidilecek deniliyor, ama AK Parti'nin bunu sağlayacak 330 milletvekili yok... 
Başbakan halkın büyük çoğunluğunun onayı ile Cumhurbaşkanı olduğu takdirde isterse Bakanlar Kurulu'na başkanlık edecek. Yerine gelecek olan Başbakanın buna razı olması gerekiyor. Yani bir anlamda Putin-Medvedev ilişkisi hayata geçirilecek. Evet plan bu.. Uygulanabilirliği var, ama bana göre sadece kâğıt üzerinde. Zira çok fazla gürültü çıkacak. Böyle bir gelişmeye piyasalar olumsuz tepki verir, borsa çöker, döviz patlar, faizler tavana çıkar. Başbakan Erdoğan ekonomik istikrarın bozulmasına asla izin vermez. Peki Cumhurbaşkanı adaylığı ne zaman netleşecek? Yukarıda söylediğim kanun değişikliği gerçekleşir ve halkın büyük çoğunluğu "evet" derse belki.. Hazirana kadar bu konu gündemde kalacak. Biliyorsunuz Cumhurbaşkanlığı, tarihinde ilk defa halk tarafından ağustos ayında iki turlu seçimle belirlenecek. Her siyasetçinin gönlünde devletin en tepe noktasına ulaşmak vardır. Ama Erdoğan farklı bir siyasi anlayışa sahip. Ne diyor:
"Biz vatandaşa hizmetkâr olmaya geldik!" Oysa mevcut Anayasaya göre Cumhurbaşkanı sadece atama yapıyor, icra yetkisi yok. Bu durumda hizmet bayrağını 2023'e kadar kim taşıyacak?
Sonra Abdullah Gül milletvekili değil, dolayısıyla Başbakan olamaz. Görüyorsunuz ortada karışık bir tablo var. Taraflı haberlere inanmayın, Ne Erdoğan AK Parti'nin başından ayrılır, ne de Gül Çankaya'dan.. İkisi de görevlerini fazlasıyla benimsedi ve son derece başarılı.. Dönen tekerleğe kimse çomak sokmaz.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.