İstanbul'un nüfusu resmi kayıtlara göre 13.5 milyon ama, yeni oluşan mahallelerle bu rakamın 15 milyon aşkın insan yaşıyor. Şehrin sınırları her geçen yıl büyük bir hızla genişledi. Türkiye'de 17.5 milyon aracın %18'i istanbul'da.. Hergün yaklaşık 3.5 milyon araç yollara çıkıyor. Saat 06.00'dan 08.00'e kadar tam bir insan seli şehrin bir ucundan diğerine yolculuk yapıyor. Akşam da aynı şekilde dönüş çilesi var. Çile diyoruz, zira istanbul'un trafiği kelimenin tam anlamıyla keşmekeş.. Büyükşehir belediyesi çok ciddi yatırımlar yaptı. Köprüler, alt geçitler, yapıldı, ama çare olmadı, zira yeni anayol yok, eskiler ise anakondanın ceylanı yuttuğu gibi genişleyip daralıyor, oluşan huni ağızlarını geçmek için şoför değil, canbaz olmak lazım.
Kentsel dönüşüm trafiği rahatlatmak için bulunmaz bir nimet.. Yeni arsalar üretilerek imar yoğunlukları tarihi yerleşim yerleri ve ana arterler üzerinden alınıp uzak semtlere kaydırılmalı. Yüksek gökdelenler ve plazalar sıkışık olan trafiği içinden çıkılmaz hale getiriyor. Zira daha az bir alanda çok daha fazla insan için iş ortamı sağlanıyor. İstanbul'da seyahat süreleri normalden %55 daha uzun.. 30 dakikalık bir mesafeyi katetmek en az 1 saati alıyor. İstanbul'da yaşayan bir kişi her yıl trafikte eksta 118 saat kaybediyor. Yani yılda 5 günümüz yollarda ağaçlara, binalara bakarak geçiyor. Kendi aracıyla işine gidip gelmeyi tercih edenlerin yıllık kaybı 6 milyar lirayı buluyor. Araç başına 5.5 depo yakıt demek.. Toplu taşımayı yani metrobüs, metro ve tramway'ı kullananların (balık istifi seyahat edenlerin) sayısı hergün artıyor.
Burada bir parantez tramway'a açmak istiyorum. Tercihli bir yol tahsis etmişler, sadece adı var.. 80 yerden delinmiş.. her 50 metrede bir ışık var, sağdan soldan açılan yollardan araç çıkıyor. Bunlar çok defa karşı tarafa ulaşamadıkları için donup kalıyor, yolu kilitliyor. Vatandaşımız sağolsun, rayların üzerinde, cirit atıyor. Sürücülerin çaldığı kornalar kulakları tırmalıyor. Tramway yolu yolgeçen hanı.. Guya özel araçlara yasak.. Kim dinler? Otobüsünden, taksisine, minibüsünden, kamyonuna kadar herkes dalıyor. Kontrol eden yok.. Ceza kesen yok. Böyle ulaşım olur? Başıboş bırakırsan olur.
Kamu yönetimi, kendi koyduğu "park edilmez" levhalarının altına araç park eden "birinci şahıslara" göz yumdukça trafik sorununu çözülemez. Varılacak nokta tıkalıysa, oraya giden bütün yollar da tıkanır. İstenirse 10 köprü, 1500 tünel ve 2000 alt-geçit daha inşa edilsin, trafik akmaz. Caddeler bakın, park etmek yasak levhalarının önüne otomobiller bırakılmış. Kimseden korkuları yok. Hem de araçlar iki taraflı park edilmiş, ortada dar bir kanal kalmış. Yasak yere bırakılan araçlara büyük cezalar kesilmediği sürece bu trafik problemi çözülmez. Önce caddeleri açın, şehir ferahlasın. Bitsin bu stres!