Avrupa'daki borç krizi zenci saçına döndü. Herkes formül üretiyor, uygulama yok. Yunanistan gözden çıkarıldı, kontrollü iflasa doğru adım adım sürükleniyor. Büyük bir ihtimalle Ekim ayında 8 milyar Euro'luk 6'ncı dilim krediyi alamayacak. Bunun öncesinde Avrupa, İngiltere, İsviçre, Japonya ve ABD merkez bankaları, ortak ihaleyle bankalara dolar pompalayarak riskleri en alt düzeye indirecek. Krizin aşılması için borçlar yeniden yapılandırılabilir. Ama buna en başta Avrupa Merkez Bankası temelden karşı çıkıyor. İkinci öneri, Euro Bölgesi ülkelerinin ortak hazine bonosu çıkarmaları. Bunun dezavantajı, bütün ülkelerin ortalaması alınacağından, Almanya'nın kredi faizinin bir anda yüzde beşe çıkması. Almanya Merkez Bankası tasarrufa özendirmeyeceği gerekçesiyle bu uygulamaya karşı. Üçüncü öneri, derecelendirme şirketlerini tahrik etmeden en acil borçların ortak bir bankaya devredilmesi. Böylece Avrupa Merkez Bankası da elindeki karşılıksız tahvillerden kurtulup ve Avrupa ekonomisinin istikrarını koruma görevini daha kolay yerine getirecek. Bu formülü eleştirenler, 1,5 trilyon euroluk sermaye gerektiren bu formülün borçlu ülkeleri rahatlatacağını ve tasarruf şevkini kıracağını belirtiyor. Dördüncü ve son öneri ise, borçlu Euro ülkelerini kontrol etmek üzere Avrupa Maliye Bakanlığı ihdas edilmesi. Ama bu formülün benimsenme ihtimali son derece zayıf. Euro ülkeleri maliyelerini başkasına devretmeye sıcak bakmıyorlar. Çünkü hiçbir hükümet başkanı ülkesinin birkaç yıl sonra ne durumda olacağını kestiremiyor. Avrupa ve ABD'deki kriz Türk ekonomisine zarar değil, beklenenin çok üzerinde bir yarar sağlıyor. Bu faydanın da iki nedeni var. Birincisi: Her iki ekonomideki ağır sorunlar nedeniyle tarihin en düşük faiz oranları var. Bu sayede Türkiye'deki faizler de düşük tutulabiliyor. İkincisi: Türkiye, büyüme hızı, bütçe dengesi ve kamu borçları açısından gösterdiği performans nedeniyle 'en güvenli liman'lar arasında yer alıyor. 2011 bütçesi tahminlerin çok üzerinde olumlu seyrediyor. Devlet bütçesi yılın ilk 6 ayında 41 yıl aradan sonra 2.9 milyar TL fazla verdi. Hükümetin geçen yıl hazırladığı programa göre bütçe açığı/milli gelir oranının yüzde 2.8 olması bekleniyordu (33.5 milyar TL). Ancak son gelen verilerin ardından IMF bu rakamı yüzde 1.9'a indirdi. Türkiye bu rakamlarla son iki yıldır olduğu gibi Avrupa ve ABD gibi ekonomik devlerin çok üzerinde bir bütçe performansı sergiliyor. İşte standard and Poor's, bu yüzden TL cinsinden Türkiye'yi yatırım yapılabilir ülke ilan etti. (www.necmettinbatirel.com)