Buyur, burdan yak!

Türkiye seçimlerden alnının akıyla çıktı, vatandaş Ak Parti'yi %50'lik güçle parlamentoya gönderdi ya, şimdi önüne gelen herkes cari açık sakızını çiğnemeye başladı. Ağzı olan konuşuyor. Piyasa korktu, dövize - faize sarıldı. Ekonomi yönetimi bile dümen suyuna girdi. Hem bu açık krize yolaçacak diyorlar, hem de büyümeye alkış tutuyorlar.. Bakın altını çizerek söylüyorum. Cari açık Türkiye'de, konut ve finans balonu oluşturmuş değil. Fiyat artışları son derece istikrarlı, bunu enflasyonun %6.5'a düşmesinden net bir şekilde anlıyoruz. Konut fiyatları son 2.5 yıl içinde %11 prim yaptı. 2010 yılında yüzde 44 olan dış borcumuzun gayri safi yurtiçi hasılaya olan oranı, 2010'da yüzde 39'a düştü. Yani borçlarda artış yok tam tersi azalma var. Türkiye'de tüm dünyanın parmak ısırdığı bir talep patlaması var. Bu yüzden ekonominin çarkları hızlı dönüyor. Şimdi bunu soğutmaya çalışıyorlar. İnsanlar ödemeyecekleri borcun altına imza atar mı? Atmaz. Türkiye'de gelir düzeyi artıyor, hanehalkı yükümlülüklerinin GSYH'ye oranı Mart 2011 itibariyle %35.1 ile dünyanın en düşük seviyesinde. Unutmayın ABD'de bu oran %93.7, Almanya'da %61.4, İngiltere'de %215.8... Ülkedeki yatırımlar enerjiden, sağlığa, makineden turizme kadar çok farklı. Gayrisafi Yurtiçi Hasılaya olan oranı %50'yi bulmayan krediler tıkır tıkır ödeniyor, batık kalemi sürekli küçülüyor. Öyleyse neden korkuyorlar. Efendim tasarruf azalmış.. Gelecekten korkanlar para tutar, güvenenler değil. Başımızda halkın yarısının onayını almış Cumhuriyet tarihinin en başarılı siyasi iktidarı var. Dövizde açık pozisyon yok. Bugün Türk bankaları yurtdışından sendikasyon kredisi almak için yarım saat içinde çok düşük faiz oranıyla 5 - 10 yıllık borçlanma yapabiliyor. Uluslararası kredi kuruluşları not artışı yapmamak için cari açığı öne sürüyor. Çok iyi biliyorlar ki, yatırım yapılabilir, notunu verdikleri takdirde Türkiye'yi bir daha tutup kafese koyamayacaklar, uçup gidecek. Doğrudan gelen yatırımlarla, kısa sürede gelişmiş ülkeleri yakalayıp geçeceğiz. Buna ister kıskançlık deyin, ister hazımsızlık deyin, mızrak çuvala girmez. Ya biz bu notu 3 aya kadar söke söke alacağız, ya da altın tabak içinde önümüze getirip, "Buyrun" diyecekler. Hiç endişeniz olmasın (www.necmettinbatirel.com)