Cari açık en basit anlatımıyla, ülkenin döviz gelirinin giderinden az olmasıdır. Aradaki açığı borçlanarak kapatırsınız. Döviz kurları sabit kalırsa, borcunuzu öderken sırtınıza ekstra bir maliyet binmez. Kurlar aşırı yükselirse sermayeden yersiniz, yani zarar edersiniz. Türkiye'nin cari açığı Ağustos rakamlarına göre yıllıkta 74 milyar TL'ye tırmandı. Cari açıkta aşırı borçlanan devlet değil özel sektör. Üretim artışı sağlamak için dövizle kredi almışlar. Nasılsa ürettiklerini satıyorlar, bir problem olmaz demişler. Özel sektör kârını zararını iyi hesap eder. Adımını ona göre atar. Yaş tahtaya basmaz. Ama kurları kontrol edemez. Daha doğrusu Türk Lirasındaki değer kaybını önleyemez. Merkez Bankasında nisan ayında yönetim değişince yüksek faiz düşük politikası rafa kaldırıldı, onun yerine düşük faiz yüksek kur politikası benimsendi. Aslında iyi oldu. Ama kısa sürede faizler hızla aşağı çekildiği için dövizdeki artış korku verdi, hâlâ da geçmiş değil. Bu cari açık nasıl kapatılır? Kapatılmalı mı? İnsanlar harcamalarını kısar, tasarrufu arttırırsa cari açık daralır. Ama bu durumda ülke büyümesi yavaşlar, şirketlerin performansı düşer, işsizlik artar. Böylece yeni sermayeye ihtiyaç olmadığı için borçlanma durur. Cari açık da hızla düşer. Bunu mu istiyorsunuz. Peki böyle düşürülen bir cari açık karşısında uluslararası kredi kuruluşları notumuzu arttırır mı? Mümkün değil. Bu defa büyüme hızınız düşük, işsizlik oranınız yüksek, diyecekler. Merkez Bankası uygulamada yaptığı yanlışın farkına vardı, Türk Lirasındaki kayıplar yeterli, daha fazla değer kaybetmesine izin vermeyeceğiz, demeye başladı. Döviz satış ihalelerinde rakamı artırarak, dengeyi sağlamaya çalışıyor. İş dünyasında da doların 1.90 TL'yi aşmasıyla oluşan korkular bugün yok. Döviz yükselince ithal mallar pahalandı, tüketimi azaldı. Ama Merkez Bankasının imdadına asıl uluslararası borsalar yetişti. Dolar Euro'ya karşı değer kaybedince, TL avantaj sağladı. Dolar yönünü aşağı çevirdi. Euro1.40 senti aşarsa, dolar 1.80 TL'nin altına düşer. Cari açığın yüksek olmasının ikinci nedeni ülkemizde üretemediğimiz ara malları ithalatı. Otomobil yapıyoruz, yüzde 60'lık kısmını dışarıdan ithal ediyoruz. Kamyon dolusu döviz ödüyoruz. Biz otomobil üretmiyoruz aslında yabancıları zengin ediyoruz. Adamlara üretim izni verirken, siz yurt dışından ancak %10'luk bölümü ithal edebilirsiniz, gerisini bu topraklar üzerinde yapacaksınız denilseydi, bu tablo yaşanmazdı (www.necmettinbatirel.com)