Türkiye, yaptığı reformlar, ekonomide attığı büyük adımlarla son 10 yılda kelimenin tam anlamıyla parmak ısırtan başarılara imza attı. Bunlar kendiliğinden olmadı. İşbaşındaki iktidar mevcut ekonomik programı, taviz vermeden uyguladı, sonuç ortada. Milli gelir 2300 dolardan 10 bin doların üzerine çıktı. Kabaca refah payı 4 kat arttı. Harcamalar kontrol altına alınınca, gelirle gider dengelendi, bütçemiz denkleşti. Tarihte ilk defa eğitim ve sağlık harcamalarımız askerî harcamaların üzerine çıktı. Borç yükümüz %100'lerden %40'lara, enflasyon tek haneye indi. Beğenelim beğenmeyelim, bu nimetlerden ülkenin her ferdi gücü nisbetinde istifade ediyor. Çalışmak isteyene iş, parası olana her mal var. Yeter ki kanaat olsun. Bu tablo faiz lobisinin fena halde canını sıktı. Zira gelirleri giderek azalıyor. Bakın Avrupa kırılıyor, ABD bütçe kesinti programını bile kabul etmekten aciz, ama kredi kuruluşları, Türkiye ile uğraşmaktan vazgeçmiyor. Her fırsatta önümüze duvar örüyorlar. Dünya, büyüme hızımıza bakıp kıskançlıktan çatlıyor. Ya birinciyiz, ya ikinci.. İşsizlikte AB ortalaması %10'un üzerinde bizde %9.1.. Gelişmiş ülkeler küçülürken Türkiye aksine büyüyor. Cari açık risk olarak gösteriliyor ama bu açık devletin borcu olmadığı için sorun değil.. Aslında özel sektör yurt dışında tuttuğu parasını yine kendi kendisine borç olarak veriyor. Türk ekonomisinin yıllarca petrole bağımlı kalmasını sağlamak için ne lazımsa yaptılar. Nükleer santrali bize kurdurmadılar, kendilerinde yüzlerce var. Niye, dışarıya ödediğimiz fatura kabarık kalsın, iki yakamız bir araya gelmesin, diye.. Bu oyun fazla sürmeyecek. Bakın Akdeniz'de petrol aramaya başladık. Çok zengin yataklar var. Shell, bunu görmese, 300 milyon dolar harcayıp, sondaj kuleleri açmaz.. Nükleer santral ihalesini bütün engellemelere rağmen yapacağız. Ekonomi güçlenince Kürt açılımı, yeni anayasa, demokratik adımlar, atıldı, asker ve yargı vesayeti kırıldı. AK Parti'yi kıskananlar, (başarıyı muhafazakâr bir hükümetin sağlamasını hazmedemeyenler) çamur atıyor, komik duruma düşüyorlar zira artık mızrak çuvala sığmıyor. Gelişmiş ülkeler küçülürken, Türkiye hızla büyüyor. AK Parti'nin parlak siyasî başarısının sırrı, sadece geniş halk kitlelerinin gönlünü kazanmayı bilmesi değil. Vatandaşın hislerine tercüman olması, kurduğu sevgi bağının arkasında, halkın beklentilerine uygun icraat ve bunun sonucunda gelen değişimdir. (www.necmettinbatirel.com)