Iktisadi istikrarsızlığa deflasyon deniliyor. Başka bir ifadeyle piyasadaki arzın, mal miktarının, toplam talebi aşmasına deflasyon deniliyor.. Yani enflasyonun tam tersi, fiyatların düştüğü ortam. Mal satılamayınca, şirketler taleplerini ertelemeye başlıyor. Bu tablo karşısında fiyatlardaki düşüş hızlanıyor, mali sistem küçülüyor. Euro bölgesinde yıllık enflasyon 0.4'e düştü, ikinci çeyrek büyüme hızı sıfır düzeyinde gerçekleşti, en güçlü ekonomiye sahip Almanya bile 0.2 daraldı. Avrupa Merkez Bankası bilançosunu 3'e katladığı halde para arzı artmayınca olağanüstü önlemleri hayata geçirme kararı aldı. Politika faizi 0.05, marjinal fonlama faizi 0.30, mevduat faizi eksi 0.2 oldu. para bankada bağlı kalmasın piyasaya çıksın, kredi olsun, yatırıma dönüşsün isteniyor.. Vatandaş parasını kasa gibi bankada saklarsa bunun için bedel ödeyecek. Yani serveti eksilecek. Faizler aşağı çekilince euro dolar karşısında son 13 ayın en düşük seviyesine geriledi. Zayıf euro sayesinde Avrupalı şirketlerin rekabet gücünü arttırarak daha kolay pazar bulacakları düşünülüyor. Varlığa dayalı menkul kıymet alımına ekim ayından itibaren başlanacak. Uzun vadeli düşük faizli kredilerle birlikte sağlanacak para desteği 1 trilyon euro'yu buluyor.
Avrupa'daki büyük faiz indirimi karşısında banka mevduatlarında çözülme başlayacak. Piyasaya çıkacak olan paranın büyük kısmı, faizlerin yüksek olduğu ülkelere akacak. Bu işten gelişmekte olan ülkeler kazançlı çıkacağı için para birimleri dolar karşısında değer kazanıyor. ihracatçılarımızın kazançları azalacak, ama yurtdışından gelen fonları yatırıma dönüştürürsek, uzun vadede biz kazançlı çıkacağız. Ekonomi yönetimi, Avrupa'daki krizi fırsata dönüştürmeli.. Böyle kısmet her zaman ele geçmez. Evet dünya merkez bankalarının katıldığı Jackson Hole toplantısında sert açıklamalarda bulunan Başkan Draghi söylediklerini hayata geçirdi. Varlık alım programıyla birlikte ABD merkez bankası FED'in uyguladığına benzer bir senaryo başlıyor. Yani bankalardan kağıt satın alınacak karşılığında para verilecek. Plana göre çıkan para düşük faiz dolayısıyla bankada kalmayacak, yatırıma dönüşecek. Ama burada kritik bir nokta atlanıyor. Halk harcamalarını arttırmadığı sürece büyüme hızının artması çok zor. Avrupa'nın en ciddi problemi tüketmeyen yaşlı nüfus.. Aslında faiz indirmek yerine, nüfus artışına büyük primler vaad edilseydi, uzun vadede kalıcı bir iyileşmenin temelleri atılırdı. Avrupa, özgürlük adı altında aileyi mahvetmenin bedelini ödüyor.