Amerika ve Avrupa sorunlarla boğuşurken, Türk ekonomisi ve İMKB parlayan bir yıldız oldu. Ülkeye yoğun para girişi var. Temmuz ayında yabancı yatırımcılar net 707 milyon dolarlık hisse alımı gerçekleştirdi. Sanayi üretimi, kapasite kullanım oranı ve son olarak otomotivdeki üretim artışı canlanmanın kalıcı olduğunu gösteriyor. Nitekim IMF son yayınladığı raporda Türkiye'nin 2010 yılında %6.1 büyüyeceğini öngördü. Oysa yılbaşında tahmini %3.5 düzeyindeydi. Merkez Bankası ödemeler dengesi bilançosunda net hata noksan kaleminde, 2 milyar dolarlık fazlalık oluştu. Bu gelişme kurları baskı altında tutuyor. İhracatçılar bu tablodan hiç memnun değil. Katma değeri düşük mal ihraç ettiğimiz için, yaptığımız anlaşmalar ya dolar ya da euro ile gerçekleşiyor. Mal fiyatları TL ile belirlense kur problemi ortadan kalkacak. Merkez Bankası dövizi yükseltmek için iki tedbir aldı. Birincisi bankaların Merkez Bankasında tuttukları yabancı para munzam karşılıklarını %9.5'tan %10'a çıkardı. Böylece dolaşımdan 720 milyon dolar çekildi. Bu tedbir fayda vermeyince, günlük döviz alım ihalelerindeki miktar 30'dan 40 milyon dolara çıkarıldı. Yine yeterli olmadı, dolar 1.500 TL'de oturdu. Yurt dışı piyasalarda yükselişin devam etmesi, Temmuz enflasyonunun eksi çıkması, bütçe açığının daralması, dövizin belini kırıyor. Artık kimse yatırım amaçlı olarak dolar/euro almıyor. İMKB'nin ilk hedefi referanduma kadar 63 bin puan... Evet oyları %60'ı aşarsa, 67 bin seviyesine ulaşacağız. Bu durumda kredi notumuz arttırılacak. Yılsonu için öngördüğüm zirve 74 bin puan... Yabancıların portföyü bu yüzden 48.8 milyar dolardan 54.2 milyar dolara yükseldi. Hisse senetleriyle ilgili ayrıntıları (www.necmettinbatirel.com) adresinde bulabilirsiniz. Avrupa ülkelerinin borç yükü altında ezilmeleri bize büyük avantaj sağlıyor. Mali tablosu güven veren ülkeye sermaye akıyor. Güçlü siyasi ikidar, güçlü ekonomiyi beraberinde getiriyor, bu kadar basit. Bakın Yüksek Askerî Şûra toplantısı normal uygulamaların dışında tamamlandı. Ama buna rağmen piyasalar olumsuz tepki vermedi. Bundan 10 sene önce böyle bir gelişme yaşansaydı, piyasaların altı üstüne gelmişti. Türkiye, demokrasinin hakim olduğu, normal bir Avrupa ülkesi haline geldi. Bunu tüm dünyaya gösterdik. Ne döviz patladı, ne borsa çöktü.