Uluslararası para fonları, yatırım bankaları ve kredi kuruluşları, son günlerde elbirliği etmişçesine Türkiye'de cari açığın finansal ve ekonomik istikrarı bozacağını iddia ediyor. Merrill Lynch'in dün yayınlanan son raporunda Türkiye 2012'nin ilk çeyreğinde negatif büyüyecek deniliyor. El insaf! Bu kadar acımasız görüşe sahip olmanın tek bir amacı var, Türkiye'ye akacak yabancı sermayenin önünü tıkamak. Ama başaramıyorlar, yurt dışından yoğun fon akışı başladı. Merkez Bankasının aldığı tedbirler sonuç vermeye başladı. Orta Doğu ve Avrupa'dan fon akışı yoğunlaştı. Giren para hızla finansal piyasalara yöneliyor. Cari açık, Türkiye'nin dışarıya olan borçluluğunu artırmış değil. Avrupa'da devlet borçlarının milli gelire oranı yüzde 80'lerde seyrederken Türkiye'de bu oran yüzde 40'larda bulunuyor. ABD'de hane halkı borçlarının milli gelire oranı yüzde 107, Türkiye'de ise yüzde 17. Borcu az olan adam rahat para harcar. İşte ekonominin çarkları bu kaynakla dönüyor. Türkiye'de bugün dünyanın gıptayla baktığı iç talep var. İnşaat sektöründeki patlama büyük bir iş gücü sağladı. İnsanlar kazandıklarını harcıyor. Fabrikalar saat gibi çalışıyor. Hane halkı borçluluk oranı gayri safi yurtiçi hasılanın %16'sı düzeyinde... ABD'de %120'lerde... Yatırım alanları enerjiden turizme, sağlıktan eğitime, konuttan makine üretimine çok farklı sektörlere dağılmış durumda. Bankacılık sektörünün batık kredilerinin toplam kredilere oranı sürekli geriliyor... Bankacılık sektörü şeffaf. İnternette bilançoları iki saniyede görülebiliyor. BDDK elemanları şahin gibi 24 saat süreyle denetleme yapıyor. Döviz pozisyon açığı taşımayan bankaların sermaye yeterlilikleri %18 düzeyinde... Avrupa'da bu oran en iyisinde %9. Hükümet 400 milyar dolarlık kentsel dönüşüm harekatına başlıyor. Mütekabiliyet yasasını çıkararak yabancıların mülk almalarını kolaylaştırıyor. Böylece yurt dışından en az 10 milyar dolar ülkeye girecek. İnşaat deyip geçmeyin, 250 sektörü peşinden sürüklüyor. Müthiş bir iş gücü sağlıyor. Türkiye'nin kalbi... Yabancı fonlar ve ülkeler bu resmi gördükleri için, Türkiye'yi kötü gösterme yarışına girdiler. Hiçbirine inanmayın. Türkiye 2012'de en kötü %5 büyüyecek buna emin olun. Kredi kuruluşlarının notlarına da artık kimse güvenmiyor. Avrupa'da bile artık ülke tahvil sigorta primleri CDS'lere değil, tahvil faizlerine bakılarak yön çiziliyor. Borsa simsarlarının oyuncağı olan reyting kuruluşlarının ipliği pazara çıktı. Artık yatırımcılar bunların raporlarına bakarak hareket etmiyor (www.necmettinbatirel.com)