Eve dönüş!

Ne garip değil mi, dünyanın en büyük tüketen ülkesi Amerika'da ekonomi toparlanıyor, borsalar çakılıyor. ABD Merkez Bankası Başkanı Bernanke, "Göstergeler iyi çıkmaya devam ederse, yıl sonundan itibaren varlık alımlarını yavaşlatabiliriz" deyince ipler koptu. ABD'de işsizlik oranı %7.6 ile oldukça yüksek, yani parasal gevşemenin azaltılmasının oldukça uzağındayız. Ama yatırımcılar bu gelişmeyi sürpriz olarak algılayınca borsalar sert satışlarla geriledi, dolar değer kazandı. En büyük darbeyi gelişen piyasalar yedi. 

Brezilya, Hindistan ve Türkiye'de hisse senetleri ve tahvillerden son 3 haftada çıkan para miktarı 20 milyar doları aştı. 2008'den bu yana geçen 5 yıllık süre zarfında dünya krizden çıkmak için büyük bir savaş veriyordu. Sonunda ilk ipi göğüsleyen ABD oluyor. Ekonomi düzeliyorsa, işler rayına giriyor demek. Peki o zaman niye korkuluyor?  İşin özü şu: ABD ekonomisi iyileştiği için, yatırımcı daha önce güvenli liman olarak görerek satın aldığı 10 yıllık ABD hazine bonolarıyla, altınını satıyor. Gelişen ülkelerdeki pozisyonlarını kapatıyor. Yani dünyada risk iştahı artıyor. Borsalardaki satışlara da bu gelişme yol açıyor. Hisse senetlerinden çıkan para şimdi daha riskli alanlara kayacak. Daha fazla kazanç elde edilecek, yatırım enstrümanları prim yapacak, bunlar arasında ABD şirket tahvilleri ön planda yer alıyor...

Peki ABD kurtuldu mu? Bunu söylemek için vakit erken. Zira ekonominin can damarı olan tüketici harcamaları hâlâ düşük. Amerikan halkı yeterli düzeyde para harcamıyor. Enflasyondan arındırılan ev fiyatları 1998 yılı seviyesinde. Konut deyip geçmeyin, bir Amerikalının en büyük serveti, sahip olduğu 'ev'dir.. Evet imalat endekslerinde toparlanma var, ama bunun temeline inildiğinde, dünya ülkelerinde faaliyet gösteren Amerikan şirketlerinin elde ettikleri büyük kazançları kendi ülkelerine transfer etmelerini görüyoruz. ABD ekonomisinin ayağa kalkması, gelişen piyasalara kara tablo yaşatıyor. Çünkü para adres değiştiriyor. Bugüne kadar yurt dışından ülkeye giriş yapan fonlar evine dönüyor. Önce, satın alınan tahviller elden çıkarılıyor faizler %7 düzeyini bu yüzden aştı. Tahvilden gelen para döviz olup ülkeyi terk ediyor. Bunu yaparken, ortalığı yakıp yıkıyor. Döviz tavana vurunca Merkez Bankası piyasalara doğrudan müdahale etti, ama dünya para birimleri karşısında atağa kalkan doları frenleyemedi. Şu anda en büyük korkuyu döviz borçlanıp ticaret yapan şirketler yaşıyor. Dengelerin bozulması?onları kara kara düşündürüyor.?Dolar?1.95?TL'yi aşarsa 2 TL'ye?ulaşmak?hiç?de?zor olmayacak.

En büyük tokadı altın yedi, ons 1300 doları kırdı, son 13 yılın en büyük düşüşünü yaşadı. ABD verileri tahminlerin altında kalırsa, fırtına belki bir süre için yavaşlayacak ama tam olarak etkisini kaybetmeyecek... Beyler dünya yeniden kuruluyor, herkes yerini alsın...