Piyasalardaki olumlu gelişmeler, gergin havanın yerini bahar rüzgârına bırakmasına yolaçtı. IMF, Türkiye'ye verilecek 1.5 milyar dolarlık krediyi serbest bıraktı. Bu paranın bugün Ankara'ya ulaşması bekleniyor. Eğer Ağustos ve Eylül aylarında sürpriz bir kötü gelişme görülmezse 3 milyar dolarlık dördüncü kredi dilimi de 20 Eylül'den sonra, 3 milyar dolarlık beşince dilim de 15 Kasım'dan sonra serbest bırakılacak. Hazine çok rahat bir şekilde 1 yıl vade için 600 milyon dolar daha borçlandı. Temmuz ayı enflasyon rakamları da tahminlerin altında çıktı. Cuma günü akşamı açıklanan bu rakamlar bugün borsayı alım trendine sokacak. Ancak son haftalarda görülen düşük işlem hacmi gerçekleşmediği sürece kalıcı bir çıkıştan söz etmek zor. Kur riski tehlikesi Hazine döviz cephesinde bir sorun görmüyor ve kur riski taşımaya hazır olduğunu açıkça ilan ediyor. İşte iki hafta içinde yaptığı iki ihalede toplam 1.1 milyar doları bir kalemde sattı. Ancak Hazine bu dövizle borçlanmayı âdet haline getirmemelidir. Zira bize göre bu riski tehlike taşıyor. Nitekim, takas ve bankacılık sisteminin yeniden yapılandırılması sırasında verilen iç borçlanma senetleri, toplam iç borç stokunun dörtte birine ulaşmış durumda. Yaşanan kriz öncesi yüzde 5'in altında seyreden bu borçlarda ciddi bir artış vardır. Meksika'nın 1994-1995 krizi öncesinde yüzde 3'lerden yüzde 55'lere yükselen borç yükü hiçbir zaman hatırlardan çıkarılmamalı diye düşünüyoruz. Arjantin sabit kurda Piyasanın gözü bu hafta yine Arjantin'in üzerinde olacak. Her ne kadar ABD yönetimi, bu ülkede yaşanmakta olan bunalımın diğer ülkelere sıçramaması için öncelikle 1.2 milyar dolar acil yardımda bulundu. Ve Brezilya'ya da 15 milyar dolarlık bir kredi açtı. Ancak yine de IMF programını uygulamakta olan Arjantin'in içinde bulunduğu kötü durum, Türkiye'yi olumsuz etkilemeye devam ediyor. Zira biz de ilk programı iflas ederek üst üste iki kriz yaşadığımız IMF talimatlarını yerine getiriyoruz. Derviş ise geçen hafta bir açıklama yaparak "Arjantin sabit kurda ısrar ediyor. Biz ise dalgalı kura geçerek tehlikeyi atlattık. Bu yüzden iki ülke aynı kefeye konulamaz. Onlar maaşlarda yüzde 15'lik kesintiye gitti, biz ise yüzde 15 artırdık" diyor. Bu hafta Güney Amerika ülkesinden gelecek haberlerin borsacıları biraz rahatlatması bekleniyor. Arjantin'in düzelme yolunda atacağı adımlar, Türkiye'ye yatırım yapmayı planlayan yabancı yatırımcılar üzerinde olumlu etki yapacak. Merkez, düğmeye basıyor Bu hafta faizlerin geri çekileceğine dair yaygın bir kanaat var. Özellikle Merkez Bankası'nın gecelik faizleri açıklanan olumlu rakamlar ışığında düşüreceği beklentisi var. Overnight'lar yüzde 67'den yüzde 62-63'e inerse bileşik faizler de yüzde 88'den yüzde 83'lere kadar inecek. Bugün bu uygulama yapılmak zorunda, aksi halde yarın yapılacak olan Hazine'nin 154 günlük bono ihalesinde oranlar yine yüksek kalacak. Merkez Bankası düğmeye basarsa repo faizleri de gevşeyecek. Artık repo bir yatırım aracı olarak değil risk almak istemeyen yatırımcılar tarafından kısa vadeli fonların değerlendirildiği bir enstrüman oldu. Dövizde ise bu hafta aşırı olmamakla birlikte bir düşüş olacak. Kritik bir ihale daha Hazine'nin yarın gerçekleştireceği ihaleye gelecek talep özellikle bono faizleri açısından oldukça önemli. Zira yatırımcılar şu anda kısa vadede kalmayı tercih ediyor. Bu bakımdan bu ihaleye gelecek talep, piyasaların ekonomi yönetimi ve hükümete ne kadar vadede güvendiğinin gerçek göstergesi olacak. Bu ihale olumsuz şekilde sonuçlanırsa alınan kararlar yeniden ameliyat masasına yatırılacak. Eğer yüksek talep gelirse faizlerde yüzde 80'in altı gündeme damgasını vuracak. Dövizde asıl büyük beklenti sonbaharda gerçekleşecek. Bu zamanda döviz girişlerinin bugünkünden 6-7 kat yüksek olacağı altı çizilerek belirtiliyor. Yani piyasadaki döviz miktarı sonbaharda artacak ve fiyatlar aşağı çekilecek. Borsanın hedefi 11 bin Faizlerde bir iniş trendinin başlaması borsayı 11 bin puana çıkarabilir. Zira bu uygulama İMKB'ye para girişini yeniden başlatacak. Borsada yükselişin kalıcı olması için para girişi şart. Mali sektörde yaşanan olumlu gelişmeler reel sektöre yansıdığı oranda alımlar artacaktır. Özellikle otomotiv ve bankacılık sektörlerinde artış bekleniyor. Yatırım fonlarında tahvil ve bonoların çıkışı sürüyor. Repoya getirilen ek stopaj dolayısıyla gözden düşen likit fonların yerine tahvil ve bonolar önümüzdeki dönemde flaş enstrüman olmaya kesin aday. Bugünden itibaren uygun fiyatlarla tahvil ve bonolardan alanların kârlı çıkacağını düşünüyoruz. Enflasyon hedeflemesi Üzerinde aylardan beri konuşulan enflasyon hedeflemesi sonunda hayata geçiriliyor. Bu konuda kesin adım yılın son çeyreğindeki rakamlar görüldükten sonra atılacak. Yani ekonominin temel direği enflasyon olacak. Döviz kurları da enflasyon rakamına göre ayarlanacak. Daha önce enflasyon, rezerv para veya kura göre belirleniyordu. Enflasyon hedeflemesi, Merkez Bankası'nın fiyat istikrarını sağlamak için kullandığı yöntemlerden biri. Bu yöntem para politikasının belli bir dönem için belirlenen sayısal bir enflasyon hedefi ya da bu hedef aralığına dayandırılması ve bunun kamuoyuna açıklamasıdır. Yeni sisteme geçmek için enflasyonun düşme eğilimine girmesi, döviz kurundaki oynamanın enflasyon üzerindeki etkisinin geçmesi, kamu maliyesinin ekonomideki baskısının azalması bekleniyor.