Faizler ne kadar düşerse yatırımcı parasını aktif olarak o kadar çok yatırıma çeker. Bu da sanayinin, ticaretin, istihdamın artması olarak geri döner...
Avrupa'da negatif faiz uygulayan ülkelerin sayısı neden artıyor? Yavaş büyüme, düşük enflasyon var. Sorunun temelinde yatan gerçek ise hükümetlerin yapısal reformlardan kaçarak topu merkez bankalarına atmaları. Özetle problem mali politika yerine para basarak çözülmeye çalışılıyor. Oysa çok daha kolay bir yol var. Vergileri indirip maaşları arttırdığınızda olay bitiyor, ama buna bugüne kadar kimse cesaret edemedi. Aslında ABD'den sonra Avrupa da ayağına kurşun sıkıyor! Türkiye'de piyasa reel faizi negatife indirdi. Enflasyon %9, gösterge faiz %8.. yatırılan paraya hiç faiz ödenmemesi anlamına geliyor. Buna göre yatırılan 100 bin euro, faiz yüzde -0.10 ise 99 bin 99 euro'ya geriliyor. Yani bir nevi para yatıran faiz ödüyor. Merkez Bankaları böyle politika izleyerek bankaları kredi vermeye mecbur bırakıyor. Peki talep olmazsa, para, faizlerin yüksek olduğu ülkelere akacak.
Türkiye'de büyüme hızı artıyor, enflasyon da yukarıda tutunuyor. Döviz yüksek kaldığı için 24 Şubat'ta toplanacak Para Politikası Kurulu'nun 25 baz puanla göstermelik bir faiz indirimi beklentisi oluştu. Uluslararası yatırım bankası JP Morgan da bu görüşte...
Faiz indirimi büyük oranda fiyatlara girmiş durumda olduğu için kurlar gevşiyor, hisse senetlerine talep geliyor. Dolar 2.440 TL desteğinin kırarsa 2.425 liraya döner.. Kademeli şekilde doların önümüzdeki 1 ay zarfında 2.250 TL'ye düşeceğini tahmin ediyorum.
Merkez Bankasına faiz indirimi için baskı yapan hükümetten gelen son açıklamalarda 180 derecelik dönüş var. Bakanlar ve başbakan Yardımcıları Bankanın doğru kararlar aldığını, Başkan Erdem Başçı'nın isabetli bir politika izlediğini söylüyor. Bu gelişme karşısında Merkez Bankası faiz indirim kararını pas bile geçebilir. Türkiye gibi gelişen bir ülkede tasarrufların bankalar yerine yatırım alanlarında değerlenmesi gerekiyor. Faizler ne kadar düşerse yatırımcı parasını aktif olarak o kadar çok yatırıma çeker. Bu da sanayinin, ticaretin, istihdamın artması olarak geri döner. Düşen kredi faizleri 'dinamik büyüme' trendinde olan Türkiye'de en fazla 'yatırımın incisi' gayrimenkul sektörüne olumlu yansır. Ama, Merkez Bankası bu aşamada Avrupa Merkez Mankası'nın operasyonunun sonuçlarını görmek istiyor.
Mart ayında 60 milyar euro'luk tahvil alımı sonrasında Türkiye'ye akacak olan para TL'ye değer kazandırırsa, faiz düğmesine basacak, aksi halde beklemede kalacak.