Son iki yıldan beri uluslararası alanda faaliyet gösteren ülke reyting notunu ölçen kuruluşlar büyük itibar kaybına uğradı. Özellikle Avrupa'da borç krizine düşen ülkeler temerrüd (iflas) riskiyle karşı karşıya kalınca, bol keseden dağıttıkları notlar havada kalınca hesap veremez duruma düştüler. Düşünebiliyor musunuz, Avrupa Merkez Bankasının tahvil alımlarıyla ayakta durabilen, İrlanda, Portekiz ve İspanya'nın notu bizden yüksek. Yunanistan daha geçen hafta bizim altımızda çöp seviyesine indirildi. Hem Moody's ve Standard and Poor's tarafından kredi notu iki basamak düşürülen Mısır'la aynı potadayız. İkimizin de ülke kredi notu BB+... İnsaf yahu!.. Kredi kuruluşları milletvekili genel seçimleri dolayısıyla politik riskten dem vuruyor. Sonuçları görelim ondan sonra yatırım yapılabilir, ülke notunu verebiliriz, diyorlar. Bazıları 1 yıl boyunca notunuzun değişmesi zor, diyerek önümüze duvar örüyor. Şimdi bakın, ülkelerin borçlarını geri ödeyememe riski esas aldıkları 3 kriter var: Birincisi, ekonomik yeterlilik (bizde fazlasıyla var. Sanayi üretim rakamları ve kapasite kullanım oranları sürekli yükseliyor). İkincisi kamu maliyesi (bütçe açığının gayri safi yurtiçi hasılaya olan oranı 2010'da %3.6 oldu. 2011 hedefinde %2.8 öngörülüyor). Üçüncüsü dış borç.. Türkiye, 2010 yılında özel sektör borçları hariç 13 milyar 327,9 milyon dolar dış borç ödemesi gerçekleştirdi. Bizim gibi borcuna sadık dünyada ikinci bir ülke yok. İşte bu yüzden Hazine uluslararası piyasalarda tahvil satışına başladığı zaman 15 dakika içinde 5 katı talep geliyor. Türkiye'nin ülke tahvil sigorta primleri CDS'leri şu anda (yatırım yapılabilir ülke notu) üzerinden işlem görüyor. Şimdi bakın, A notuna sahip ülkelerin bu sayılan göstergelerdeki performansına baktığımızda bizim de pekala aynı grupta bulunmamız lazım olduğu açıkça görülüyor. Bundan 10 yıl önce Türkiye'nin borç oranı %70'ler düzeyindeydi. 3 yıl önce bu rakam %40'lar seviyesine geriledi. Faiz ödemeleri, kamu gelirlerinin yarısı mesabesinde iken, yüzde 20'nin altına indi. Döviz borcu büyük ölçüde TL cinsi borca dönüştü. Bu rakamları dikkate almayan reyting kuruluşları için ABD'de yeni bir yasa çıkarıldı. Eğer bir ülke hakkında olumlu rapor verip de o ülke borcunu ödeyemezse, bu borçları kredi kuruluşları kendileri ödeyecekler. Verin notumuzu yoksa söke söke alırız. (www.necmettinbatirel.com)