Kaçma, vururum!

ABD'de son dönemde açıklanan ekonomik göstergeler iyileşti, tahvil alımındaki azaltmanın devam edeceği beklentisi güçlendi. En büyük darbeyi gelişmekte olan ülkeler yedi. Endonezya, Brezilya, Türkiye, Hindistan, Güney Afrika, Macaristan, Ukrayna ve Venezuela, sıcak para çıkışı yaşanacağı korkusuyla sarsıldı. Likidite bolluğu döneminin geri kalacak olması dengeleri bozdu. 

Dolar 2.20 TL'ye dayanınca, merkez bankası rezervlerini eritmemek için, günlük satış miktarını düşürdü. Özel sektörün uzun vadeli borcu 152 milyar dolar.. 1 yıl içinde ana para geri ödemelerinin toplamı 72 milyar dolar..

17 Aralık soruşturma operasyonu ile oluşturulmaya çalışılan güvensiz ortam, sanayiciyi telaşlandırdı. Döviz açığını önceden kapatma yarışı başladı. Bu tablo nasıl tersine döner? Yani TL nasıl değer kazanır? Ülkede üretim artar, ihracat patlar, döviz geliri giderini fazlasıyla karşılar, dolarlar kasalardan taşar. Yılda 55-60 milyar dolarlık enerji ithalatı yaparak ekonomisini ayakta tutmaya çalışan Türkiye için bu tablo hayal.. Şu anda ithalat ihracata fark attığı için, döviz açığı büyüyor... 

Faizleri çift haneye çıkararak, para çıkışını belli bir süre için engelleyebiliriz. Türk Lirası değer kazanır, ama bu sağlıklı bir iyileşme değildir. Döviz düşünce ithal mallar ucuzlar, cari açık büyür.

Dünya genelinde 8 trilyon dolarlık döviz rezervi bulunuyor. Bunun 2.5 trilyon dolarlık bölümü Arap ülkelerinde. Gelişmekte olan Asya ülkelerinin toplam 4.3 trilyon dolar rezerve sahip. Brezilya, Türkiye ve Güney Afrika'nın toplamda 500 milyar doları bulan rezervleri de buna eklendiğinde, gelişen ülkeler güç birliği yaparak dolar satmaya başlarsa para birimlerindeki erime durur. Ama dünya merkez bankaları rezervlerinin %60'ını dolar olarak tuttuğu için böyle bir operasyona izin verir mi? Türkiye'de 110 milyar dolar sıcak paranın tamamı kısa sürede ülkeden çıkmaz. Merak etmeyin kısa sürede dengeler yerine oturur, biz bu filmi mayısta da gördük.