Korkma yahu!
13 Şubat 2016 02:00
Avrupa bankacılık sistemine ilişkin endişeler piyasaları âdeta kavuruyor. İsviçre'nin ikinci büyük bankası Credit Suisse 4. Çeyrekte 7 yılın en büyük zararını açıkladı. Banka 4 bin kişiyi işten çıkarıyor. Almanya'nın en büyük bankası Deutsche Bank dördüncü çeyrekte net 2,1 milyar euro zarar etti. Fransa'nın en büyük ikinci bankası Societe Generale'in dördüncü çeyrek kârı beklentilerin 400 milyon euro altında kaldı. Bu tablo FED Başkanı Yellen’i korkuttu, “ABD ekonomisi tökezlerse negatif faize geçebiliriz” dedi. ABD’de aralık ayında faizler 10 yıl aradan sonra 0.25 baz puan arttırılmış, 2016’da 4 defa daha yükseltilmesi bekleniyordu. Ama küresel bozulma o kadar hızlandı ki, 1 ayda bütün beklentiler tersine döndü. Şu anda en büyük korku, ilk çeyrekteki şirket kârlarının hayal kırıklığı meydana getirmesi...
ABD'de ocak ayında işsizlik oranı %4.9’a indi, ancak gerçek resim çok farklı. Yeni iş pozisyonları Aralık ayında 261 bin artışla 5.6 milyon yükseldi. Bu 2001’den bu yana görülen en yüksek rakam. İşverenler açık pozisyonlar için kalifiye eleman bulamıyor. İşten çıkarılan Amerikalıların sayısı aralık ayında 3.1 milyona yükselerek Aralık 2006'dan bu yana en yüksek düzeye çıktı. Şu anda Japonya, Avrupa, İsviçre ve İsveç merkez bankaları negatif faiz uyguluyor.
Neden? Para biriminin değerini düşürerek ekonomide canlanmayı sağlamak için. Bankalar merkez bankasında para tutarlarsa bedel ödemek zorunda.
Bankalara verilen mesaj çok açık: “Parayı ya kredi olarak dağıt, ya da yatırım yap”.. Onlar, kredi alacak şirket bulamayınca çaresiz eksi faize rağmen, parayı merkez bankasında tutuyor. Zira bu kadar büyük bir para bloku başka bir yerde saklanamaz...
Oysa negatif faiz uygulayacakları yerde vergiler düşürülüp, maaşlar artırılsa çok daha kısa yoldan büyüme sağlanacak... Tabii bunu merkez bankaları değil hükümetlerin yapması lazım. Onlar da ellerini taşın altına koymuyor, sadece güneşin batışını izliyor. Bizde de maaşlar arttı ancak vergiler özellikle dolaylı vergiler çok yüksek. Bakın 2009 yılında mobilya, beyaz eşya, otomotiv, elektronik eşyada KDV 3 ay süreyle %18’den %10’a indirilince satışlar patlamış işsizlikte büyük azalma yaşanmış, Maliye daha çok vergi geliri elde etmişti. Korkmayın yahu bütçe açığı biraz artsın, ne olur yani...
Dünyada faizler sıfırın altına çekiliyor. Bizde kredi faizleri %15. Olacak şey değil. Eloğlu ekonomi canlansın diye faizi eksiye düşürüyor, biz canlanan ekonomiyi boğmaya çalışıyoruz. Böyle yüksek faizle tasarruf olur mu? Buna rağmen geçen sene %4 büyüdük. Demek ki faizler %5’e düşse Türkiye uçacak. Faiz lobisinin ekmeğine yağ sürerek Türk ekonomisine en büyük ihanet yapılıyor. Ülkelerin refahı sağlıklı üretimle sağlanır, para politikalarıyla değil. Nisan ayında inşallah merkez bankası yönetimi değişecek, değişmek zorunda. Sırtımızdaki faiz kamburundan kurtulacağız.. Üretim, üretim, üretim.. Üretim arttıkça bolluk gelir, fiyat düşer, halkın yüzü güler.. Ama ne yaparsanız yapın gıda sektöründe üreticinin emeğini sömüren aracıları ortadan kaldırın...
ABD'de ocak ayında işsizlik oranı %4.9’a indi, ancak gerçek resim çok farklı. Yeni iş pozisyonları Aralık ayında 261 bin artışla 5.6 milyon yükseldi. Bu 2001’den bu yana görülen en yüksek rakam. İşverenler açık pozisyonlar için kalifiye eleman bulamıyor. İşten çıkarılan Amerikalıların sayısı aralık ayında 3.1 milyona yükselerek Aralık 2006'dan bu yana en yüksek düzeye çıktı. Şu anda Japonya, Avrupa, İsviçre ve İsveç merkez bankaları negatif faiz uyguluyor.
Neden? Para biriminin değerini düşürerek ekonomide canlanmayı sağlamak için. Bankalar merkez bankasında para tutarlarsa bedel ödemek zorunda.
Bankalara verilen mesaj çok açık: “Parayı ya kredi olarak dağıt, ya da yatırım yap”.. Onlar, kredi alacak şirket bulamayınca çaresiz eksi faize rağmen, parayı merkez bankasında tutuyor. Zira bu kadar büyük bir para bloku başka bir yerde saklanamaz...
Oysa negatif faiz uygulayacakları yerde vergiler düşürülüp, maaşlar artırılsa çok daha kısa yoldan büyüme sağlanacak... Tabii bunu merkez bankaları değil hükümetlerin yapması lazım. Onlar da ellerini taşın altına koymuyor, sadece güneşin batışını izliyor. Bizde de maaşlar arttı ancak vergiler özellikle dolaylı vergiler çok yüksek. Bakın 2009 yılında mobilya, beyaz eşya, otomotiv, elektronik eşyada KDV 3 ay süreyle %18’den %10’a indirilince satışlar patlamış işsizlikte büyük azalma yaşanmış, Maliye daha çok vergi geliri elde etmişti. Korkmayın yahu bütçe açığı biraz artsın, ne olur yani...
Dünyada faizler sıfırın altına çekiliyor. Bizde kredi faizleri %15. Olacak şey değil. Eloğlu ekonomi canlansın diye faizi eksiye düşürüyor, biz canlanan ekonomiyi boğmaya çalışıyoruz. Böyle yüksek faizle tasarruf olur mu? Buna rağmen geçen sene %4 büyüdük. Demek ki faizler %5’e düşse Türkiye uçacak. Faiz lobisinin ekmeğine yağ sürerek Türk ekonomisine en büyük ihanet yapılıyor. Ülkelerin refahı sağlıklı üretimle sağlanır, para politikalarıyla değil. Nisan ayında inşallah merkez bankası yönetimi değişecek, değişmek zorunda. Sırtımızdaki faiz kamburundan kurtulacağız.. Üretim, üretim, üretim.. Üretim arttıkça bolluk gelir, fiyat düşer, halkın yüzü güler.. Ama ne yaparsanız yapın gıda sektöründe üreticinin emeğini sömüren aracıları ortadan kaldırın...