Türkiye'de enflasyon baz etkisi sebebiyle Ocak ayında %4.6 ile son 41 yılın en düşük seviyesine indi. Yıllık %80-90'lardan bu seviyeye geldiğimize inanmakta zorlanıyoruz. Bundan 10 yıl önce bugünkü rakamları hayal bile edemezdik. Bazı gruplar sonuçların aldatıcı olduğunu ileri sürerek, halkın enflasyonu (sürekli tükettiği mallardaki artışı ileri sürerek) %20'lerde diyor. İşte bu psikoloji, fiyat istikrarına ulaşmayı zorlaştırıyor. Ama önemli değil, ücretler enflasyona göre ayarlandığı için, fiyatlardaki artış sınırlı kalıyor. Zira aşırı yükseltilse, tüketim azalıyor. 2011 enflasyonu şubat ayı birinci beklenti anketine göre, %6.3 olacak. Geçen yılbaşında aylık enflasyon yüzde 3.3 olmuştu. Kısa sürede elde edilen bu başarıda Türk Lirasının değer kazanması yatıyor. Büyüyen ekonomi ve faizlerin cazibesi fon akışını yoğunlaştırdı. Gelen paralar TL'ye döndü. Enflasyon çok önemli bir gösterge. Düşük kalınca, faizler artmıyor. İş dünyası rahat nefes alıyor. Maliyetler artmadığı için daha rahat yatırım yapıyor, önünü görüyor. Sanayi üretimi Aralık ayında %16.9'luk yıllık artışla tahminlerin üzerinde gerçekleşti. Böylece üretim seviyesi, hem düzeltilmemiş hem de takvim ve mevsim etkilerinden arındırılmış rakamlarda rekor düzeye ulaştı. Üretim seviyesinin ulaştığı mevcut düzeyler düşünüldüğünde, en azından bu yılın ilk çeyreğinde de yüksek yıllık artış oranlarının devam edeceği anlaşılıyor. Seçimler öncesinde bütçede piyasayı rahatsız edecek bir bozulma yok. Ocak ayı hazine nakit dengesi verileri bütçenin olumlu gittiğine işaret ediyor. Nakit dengesi 400 milyon TL'ye yakın fazla verirken, faiz dışı fazla geçen yılın aynı dönemine göre %50 artışla 3.6 milyar TL seviyesinde. İşte bu tablo kredi kuruluşlarını harekete geçirdi. Merkez Bankasının uyguladığı faiz politikasından övgü ile sözederken, not artışı için gerekli altyapıyı oluşturmaya başladılar. İşte bu beklenti İMKB'yi 66 bin puana taşıdı. Hedef 68 bin. (www.necmettinbatirel.com). Döviz yüksek kaldı, zira bankalar fon ihtiyaçları dolayısıyla tahvil sattı. Bu tablo kalıcı değil. Merkez Bankası 15 Şubat'ta faizleri aşağı çekmezse, Türk Lirasındaki yükseliş ivme kazanacak. Kredi notumuz artarsa yurda para girişi artacak. Mevcut seviyelerden döviz satışı yapılabilir.