O kadar!

Sesli Dinle
A -
A +
Merkez Bankasının rezervlerinde 1 ayda 9 milyar dolarlık azalma var. Ancak dövize yöneliş yok. Tam tersi vatandaş satıyor. 3 Mart haftasında brüt rezervler 120,4 milyar dolara geriledi, net rezervler 20,7 milyar dolara çıktı. Bireysel yatırımcıların döviz hesapları 111,2 milyar şirketlerin hesapları ise 75,2 milyar dolarda. 1 yıl önce toplam 217,8 milyar dolarlara vardı. 31,4 milyar dolar azaldı.
 
Neden? Çünkü 2022 ağustostan beri uygulanan dövizi sabitleme ve bu sayede enflasyonu dizginleme politikası son derece başarılı sonuç verdi de ondan. Tasarruf aracı olarak dolara bel bağlayanlar büyük hüsrana uğradı. Zira ağustostan bu yana dolardaki artış %5,2. Oysa TÜFE’deki artış %22. Dolarda kalan %17 zarar etti. Özetle dolar yatırım aracı olma hüviyetini tamamen kaybetti. Rezervlerdeki azalmaya rağmen Türkiye’nin risk primi nasıl düşüyor? 5 yıllık prim 512’ye, 1 yıllık 336’ya, 6 aylık 269 düzeyine gerilemiş durumda. Risk primi hazinenin yurt dışına sattığı tahvillerin ödenmemesine karşı oluşur. Demek ki, yabancıların ülke ekonomisinin geleceğine yönelik güveni artıyor.
 
İşte en son örnek: Hazine’nin 2029 yılında ödeyeceği dolar cinsi tahvil ihalesine 200’e yakın yatırımcı 3 kattan fazla talepte bulundu. 2,25 milyar dolarlık tahvilin %35’i Birleşik Krallık, %21’i ABD’li yatırımcılara satıldı. Türkiye’ye güven olmasa bu kadar yüksek talep olur mu? Para 14 Mart’ta kasamıza girecek. ABD'nin büyük bankalarından Wells Fargo, Türkiye'de yaklaşan seçimler üzerine bir analiz yayınladı. Banka, muhalefetin seçimi kazanması durumunda TL %2 değerlenecek dolar 15 liraya düşecek, mevcut iktidarın kazanması hâlinde TL %0,2 değer kaybedecek dolar 19,50’ye çıkacak, diyor. Hemen ardından şu tespiti yapıyor: Cumhurbaşkanı Recep Erdoğan'ın seçimi kazanma ihtimali yüzde 55-60 aralığında...
 
Millet İttifakı’nda yaşanan tiyatroyu hep birlikte seyrettik. Akşener önce masayı yerden yere vurdu. Yaptığı ithamlar yenilir yutulur cinsten değildi. Ama aradan 3 gün geçtikten sonra yüzünden düşen bin parça olarak karizmasını sıfırlayarak masaya geri döndü.
 
Bir varsayım yapalım: Akşener’e 1,5 yıldan beri görüştüğün Kılıçdaroğlu’nun adaylığını bu şekilde engellemeye kalkman büyük hataydı. Hemen geri dön. CHP liderini yıkmak istiyorsan, HDP ile yapacağı görüşmeyi bekle. Millet ittifakını hangi şartlarla destekleyeceğini ve hangi bakanlıkları istediğini gör, ondan sonra masayı yık. Böylece PKK’ya destek olanlara karşı çıkarak elinde çok güçlü bir gerekçe olacağı için hem milliyetçi seçmeninden tam not alırsın hem de Türkiye’yi bölmeyi amaçlayan HDP’yi ittifaka alan CHP’nin 14 Mayıs’ta kaybetmesini sağlayarak ana muhalefet partisi olursun. Olur mu? Bal gibi olur... Olmazsa ne mi olur? Silinir gider, seçmenleri Cumhur İttifakı'na döner. O kadar
 
ÖNEMLİ NOT: Çevre Bakanlığı, Kahramanmaraş'ta 1 ay içinde 3 tane 4 katlı blok örnek evi yaparak depremzedelere işte 1 yıl içinde bu evlere kavuşacaksınız der mi? Böyle bir hareket Cumhur İttifakı'na inanılmaz büyük bir teveccüh oluşmasını sağlar. Zaten herkes biliyor cumhurbaşkanımızın sözünde durduğunu ama özellikle seçim öncesinde muhalefetin bütün heveslerini kursaklarında bırakacak bu uygulamaya gitmek müthiş moral olur!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.