Oğlum!

A -
A +

Herkesin çocuğu ciğerpâredir. Babalar şefkat doludur, belli etmez, anneler fedakârdır, gece gündüz üzerine titrer! Allah bağışlasın benim iki oğlum var. Büyüğü Yusuf Ziya 42, küçüğü Mehmed Emin 39 yaşında. İkisinin de ismini mübarek Hocam Hüseyin Hilmi Işık Efendi koydular. Yusuf doğduğu günden beri çok haşarı ele avuca sığmazdı. Yerinde duramaz, âdeta tavanda yürürdü. Hareketli olduğu için çok zayıftı.. Mehmed Emin onun hatalarını görerek büyüdüğü için daha sakindi. İkisi de İhlas Holding çatısı altında yetişti. Yusuf babayiğit çocuktu, kelimenin tam anlamıyla tuttuğunu koparırdı. Erenköy'de otururken ona "Koca Yusuf" derlerdi. Tam işlerini yoluna koymuştu ki, 2002'de hayatı değişti.

30 Eylül hanımının doğum günüydü. Oturduğu apartmanın kapıcısının arabasını pastaneye gitmek için istemişti. Tam kapıcıyla konuşurlarken, aralarına "Rahşan Ecevit Affı"yla hapisten yeni çıkmış bir adam yanaştı, muslukçuluk yapıyormuş.  Yusuf'la kapıcı araba pazarlığı yaparken, onların konuşmalarına dışarıdan müdahale etti, ileri geri konuştu, tansiyonu yükseltti. Bu adamla Yusuf önce ağız sonra yumruk yumruğa kavgaya başladı. Dayak yiyen adam bunu hazmedemedi, pantolonunu indirdi, bacağına sardığı silahı çıkardı. Yusuf bunu görünce ayağında terliklerle kaçmaya başladı, kapaklandı, yere düştü. Adam acımasızca sırtından vurdu. Kurşun 8. Omuriliğe saplandı, parçaladı. Hanımı olayın üzerinden 1 ay geçmeden onu terk etti. Yusuf, güle oynaya çıktığı baba ocağına tekerlekli sandalyede döndü... Hayata yeniden başlıyordu. Bir kızı vardı, bugün 17 yaşında, meslek lisesi öğrencisi...
Hastane hastane dolaştık, çare aradık, bulamadık. Binlerce seans fizik tedavi uyguladık, olmadı.. Çok acı çekti. Rahmetli Enver Ağabey, "Yusuf'a bir dükkân açın" buyurunca, Kuyumcukent'te reklam şirketi kurduk. Son derece başarılı bir iş adamı oldu. Ama bacaklarında oluşan bası yaralarından nefes alamıyordu. Sürekli hasta oluyordu. Bunlardan kurtulmak için son çare plastik cerraha gitmeye karar verdi.
Şişli Etfal Hastanesinde operasyon başladı. Ama zayıf vücudu bunu kaldıramadı, enfeksiyon kaptı, böbreklerinden aşırı protein kaybı başladı. Kemik iltihabı oluştu, ülser yaraları çıktı. 1 aydan beri Çapa Tıp Fakültesinde ölümle pençeleşiyor. Şuuru bir gidiyor, bir geliyor. Son derece etkin bir tedavi yöntemi uygulanıyor. Cenab-ı Hak ömür ihsan etmişse yaşayacak. Çoluk-çocuk, büyük-küçük tüm yakınlarınız ve akrabalarınızla birlikte sizlerden dua istirham ediyorum... Bu satırları gözyaşları arasında yazıyorum. Herkesin bir kaderi var elbet, benimki de bu. Asla isyan etmiyorum, şükrediyorum ve tüm kalbimle inanıyorum: Rabbim, şifasını vermediği, hiçbir hastalık yaratmamıştır!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.