Patlatma beni!

Bankaya mevduatınızı yatırıyorsunuz, siz paranızın karşılığında faiz beklerken, banka sizden para istiyor. Garip değil mi? Gelişmiş ülke Merkez Bankalarının ekonomiyi canlandırmak için başvurdukları en son silah bu. Avrupa'da yıllık enflasyon 0.7 ile tarihi düşük seviyeye inince, mevduat faizleri 0.1'den eksi 0.1'e çekilmek isteniyor. Daha önce görülmemiş bu operasyon karşısında bankalar ellerindeki 1 trilyon euro'ya yakın para gücünü kullanacak, diye düşünülüyor. Yani kredi vermeye mecbur kalacaklar, tabii alan olursa.

Fiyat artışının eksi çıkmasından Avrupa'da tüketimin dibe oturduğu anlaşılıyor.. Böyle bir durumda kim kredi alır da üretim yapar..

İşte bu zinciri kırmak için olağanüstü kararlar alınıyor. Görüyorsunuz, Avrupa ve Amerika'da faizler, insanlar harcama yapsın diye sıfırın altına indiriliyor. Negatif faiz Türkiye'ye fon girişini patlatır. Döviz kurlarının gevşemesi maliyetleri aşağı çeker, bu tablo enflasyonu olumlu etkiler.. Merkez Bankası'nın para politikası doğru. 

* * *

Pırlantada özel tüketim vergisi kalktı, esnaf bayram ediyor. Yıllardan beri yaşanan kâbus sona erdi. Yurt dışından ham madde olarak ithal edilen kıymetli taşlara artık bu vergi ödenmeyecek. Böylece pırlantayı kullanarak işlenmiş mücevher yurt dışına satılırken, uluslararası rekabet gücüne kavuşulacak. Yılın 10 ayında 2 milyar dolara yakın ihracat gerçekleştiren sektörün önümüzdeki 5 yıl içindeki hedefi bu rakamı 20 milyar dolara ulaştırmak.

Türkiye 200 ülkeye mal satıyor. Elmas ticareti 50 milyar euro'luk bütçeye sahip dev bir sektör. Türkiye yılda 2 milyar dolarlık kıymetli taş ithal ediyor. Ama bu resmî rakam. Yüksek ÖTV yüzünden kaçak girenlerin miktarı en az bu kadar. Şimdi büyük bir adım atılması, elmas işleme makinelerinin ithal edilerek, üretim yapmamız gerekiyor. Ham elmasla işlenmiş arasında 1'e 3 fark var. Bu bize kalmış olacak. Hem binlerce kişiye iş kapısı açılacak, ithalata verdiğimiz para da kasamızda kalacak. Hâlâ duruyor musunuz?