Dünyada üretilen altının tamamına yakını, madenden çıkarılır. Altını beraber bulunduğu metallerden ayırmak için kimyasal metodlar uygulanır. Önce ince toz haline getirilir, sonra yıkanır. Ama günümüzde genellikle siyanür içinde ayrışma sağlanır. Altını saflaştırmak için, metal önce altın klorüre dönüştürülür, bu bileşik elektroliz yoluyla ayrıştılır. Altında ölçü birimi milyemdir. 41.66 milyem 1 ayardır. 14 ayar 583, 18 ayar 750, 22 ayar 916, %100 saf altın 1000 milyemdir. Uluslararası ticarette 995 milyem olarak kullanılmaktadır. Yani 1 kiloda 5 gram yabancı madde vardır. Külçelerin üzerlerinde gördüğünüz 995 yazısı altının saflık derecesini gösterir...
Evet bu teknik bilgiyi verdikten sonra üretime geçelim. Türkiye'de madenlerden 2012 yılında yaklaşık 1.7 milyar dolar değerinde 29.5 ton altın çıkarıldı. 2001 yılında bu rakam 1.4 tondu. Türkiye'de Bergama'da, Salihli'de, Uşak'ta, Gümüşhane'de, Erzincan'da, Eskişehir'de, İzmir'de, Niğde'de altın madenleri faaliyetlerini sürdürüyor. Dünyada altın üretimi yıllık 2800 ton, talep ise 4500 ton. Aradaki fark hurda altınların eritilip saflaştırılmasıyla karşılanıyor. Türk halkının gözünde altının ayrı bir yeri var. Altın genelde kara gün dostu olarak görülür. Son dönemde bankaların başlattıkları kampanyalarla yastık altındaki servet, günyüzüne çıktı. Açılan altın hesaplarının toplamı 15 milyar TL'yi aştı. Altın önemli bir varlık ölçüsü. Günümüzde artık, dolar ve euro gibi alınıp satıldığı için yatırım aracı hüviyeti kazandı. Önceleri sakla samanı gelir zamanı misali alınıp unutulan altın, şimdi para kazandıran bir araç haline geldi.
Altın hem yatırım hem de ziynet eşyası özelliği dolayısıyla hanımların kollarını süslerdi. Süslerdi diyorum, artık ülkenin ekonomik durumu iyileşip kültür seviyesinin artmasına bağlı olarak harcama alışkanlıkları değişince, altın koldan çıktı, kulakta küpe, parmakta yüzük olarak pırlantalı olarak kullanılmaya başlandı. Bilezik takanlar azaldı. Elmasın yontulmuş olanına pırlanta deniyor. Üzerindeki kesimler dolayısıyla verdiği parlak ışık hanımlarımızı mıknatıs gibi kendine çekiyor. Hemen hatırlatayım, pırlanta dolarla alınıp satıldığı için, fiyatı altın gibi artmaz, yerinde sayar. Pırlantadan yatırım olmaz. Sadece süs eşyası olarak alınır, kullanılır. Size bir sır vereyim mi? Altının rengine hastayım!