Resesyon korkusu!

A -
A +

Avrupa ve ABD'de parasal genişlemeye gidilmesi Merkez Bankasını rahatlattı. Enflasyon tehdidi ortadan kalkınca, yönünü büyümeye çevirdi. Yılın ilk çeyreğinde frene sert basılmasının faturası iki çeyrekte büyüme hızını tahminlerin altında düşürünce, harekete geçildi. Faiz koridorunun üst sınırı 150 baz puan aşağı çekilerek, daraltıldı, rezerv opsiyon katsayısını her kademede 0.2 puan arttırarak, döviz rezervlerinde 3.6 milyar dolarlık fazlalık sağlandı. Merkez Bankası kısa vadeli sermaye akımlarının yol açacağı aşırı değerli TL'ye izin vermek istemiyor. Piyasa önümüzdeki dönemde 150 baz puanlık bir indirim daha bekliyor. Merkez Bankası'nın ölçülü hareket edeceğini belirttiği için, piyasa koşullarının elvermesi durumunda 50, 50 ve 50 baz puanlık indirimler söz konusu olabilir. Bunun piyasalara etkisi ilk etapta negatif olsa da faiz oranlarını düşürmesi açısından, uygulamaya geçildikten sonra bu adım büyümeyi desteklemek açısından yapıldığı için olumlu yansıyacak. Merkez Bankası toplam talep koşullarının enflasyondaki düşüşü desteklediğini ve bu gerilemenin yılın son çeyreğinde belirginleşeceğini tahmin ediyor.. Enerji fiyatlarındaki yükselişler ve fiyat artışlarının bir müddet daha hedefin üzerinde seyredecek olması temkinli duruşu beraberinde getiriyor. Finansal piyasalardaki risk algılamaları kısmen iyileşti.. Banka, kredi büyümesi, yurt içi talep ve enflasyon beklentilerini izlemeye devam ediyor.. Cari açığa ilişkin riskler de azalıyor. İkinci çeyrekte yıllık büyüme yüzde 2.9'a geriledi. Özel sektör tüketim ve yatırımlardaki düşüş dikkati çekici. İhracatın büyümeye katkısı da ilk yarıya kıyasla daha zayıf seyredecek görünüyor. Nitekim Temmuz ve Ağustos ayı ihracat rakamları bu görünümü doğrular nitelikte'..Para politikasının büyümeye desteğinin devam etmesi çok önemli değişimi gösteriyor. Merkez Bankası da Avrupa ve ABD'de olduğu gibi resesyondan (aşırı durgunluktan) korkmaya başladı, düğmeye bastı. Türkiye'nin büyüme görünümü global ölçekteki yavaşlamadan olumsuz etkileniyor. Yılbaşında öngörülen %4'lük büyüme hızı üzerinde yapılan tahminler aşağı doğru revize edilmeye başlandı. Yüzde 3 seviyesinde oluşacak yıllık büyüme oranı Türkiye için yetersiz. Ama gelişmiş ülkelerle kıyas edilecek olursa, son derece yüksek. Bu gelişme öncelikle bankaların kredi faizlerini aşağı çekmesini sağlayacak. İki hafta içinde konut kredi faizlerinin %1 düzeyinin altına inmesini bekliyorum. Bu gelişme sektörü olumlu etkileyecek, satış furyasının yeniden başlamasını sağlayacak. Yılsonuna kadar faiz koridorunda 200 baz puana kadar bir daralma sağlanabilir. 2012 sonu enflasyon beklentim, %6.3..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.