Sabır, taşı çatlatır!

Sesli Dinle
A -
A +
Merkez Bankası faizi yükseltti. Ne değişti? Finans piyasası oyuncuları yani para ticareti yapanlar, “Faiz yükselsin yurda sıcak para girişi artsın. Döviz hem bulunsun hem ucuz olsun” istediler. Piyasa iktisatçılarına göre, enflasyonu aşağıya çekmenin tek ilacı yüksek faiz. Niye? “Faiz yükselince, yatırımlar, ekonomi yavaşlar. Enflasyon iner” diyorlar.
 
Merkez Bankasının ana hedefi fiyat istikrarını sağlamak ama işi zor. Çünkü Türk ekonomisi ikili para sistemiyle yönetiliyor. Dolar ile Türk lirası birlikte işlem görüyor. Ama Merkez Bankası sadece TL’nin faizine kumanda edebiliyor. Kurumlar, şirketler insanlar istedikleri an TL’den dolara geçebiliyor. Faiz yükselince döviz ucuzluyor. Dövizin ucuzlaması “dolaylı olarak” maliyetleri ve sonuçta enflasyonu aşağıya çekiyor. Faiz yükselince ucuzlayan döviz fiyatı ekonomiyi canlandırıyor. Canlanan ekonomide aşağıya iner gibi olan enflasyon bir süre sonra harekete geçiyor. Zira daha kötüsü gerçekleşiyor. (Döviz gelirimiz ile döviz giderimiz arasındaki fark) büyüyor. 
 
Ekonomimizin en yumuşak karnı, ‘cari açık...’ Gerçekçi olalım. Dolar fiyatındaki artışı kesebilmek için cari açık ile enflasyondaki büyümeyi durdurmaktan başka çare yok. Üretim ve sanayi yatırımlarını hızlandırmalıyız. Doğrudan yabancı sermaye girişini sağlamalıyız.
 
2022 yılında 48,8 milyar dolar olan cari açık 2023 yılında 60 milyar doları aşacak. Cari açığı büyüten 2 kalem var. Birincisi enerji ikincisi altın ithalatı. Biz gelirimizden fazlasını harcadığımız için açık veriyoruz. Başka ülkelerden para bularak harcıyoruz. Cari açık budur. Gelirimiz kadar harcarsak cari açık sorunundan kurtuluruz. Aslında cari açık yok, çünkü aradaki fark borçla kapatılıyor. Cari açık büyüdükçe ithalat arttığı için ekonomi canlanıyor görünüyor…
 
İthalat artışı üst gelir grubunun harcamalarını artırıyor. Hazine’nin vergi gelirlerini artırıyor. Hazine artan vergi geliri ile alt gelir gruplarına sosyal desteği artırıyor. Alt gelir gruplarının tüketimi artıyor. Özetle cari açıktan kaynaklanan canlanma, ekonomide mevcut yapıda harcama artışına dayalı büyümeye yol açıyor. Bu büyüme sağlıklı değil…
 
Cari açığın arkasında dış ticaret açığı var. İhracattaki artış ithalattaki artışı yakalayamıyor. Sorunun çözümü bizim elimizde... Cari açığın en büyük nedeni yüksek faizdir. Yüksek faiz, dövizi ucuzlatıyor. Ucuz döviz ucuz ithalata yol açıyor cari açık büyüyor. Özel sektörün dış borcu artıyor. Yatırım ve üretim frenleniyor. Sanayinin yapısı bozuluyor. İhracat azalıyor. İşte Merkez Bankası bu yüzden faiz artışını sınırlı tutuyor. Kurlar aşırı gerilemesin, ihracatçının morali bozulmasın, ithalatçı bayram etmesin diye. Ama yıkıcılar bu artış yeterli değil diye bankayı topa tuttular. Yetmez devam diye çığlık atıyorlar...
 
Cari açık sorunu “aspirin tedavisi” ile çözülemez. Ameliyata gerek var. İşte aşırı vergi artışlarıyla akaryakıta büyük zamlar bunun için yapıldı. 6 ay dayanın, sonunda bayram var. Sabır, taşı çatlatır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.