Bugün 25 ülke, ekonomisine giren sıcak paraya karşı tedbir almaya çabalarken Türkiye, dünya genelinde yaşanan "kur savaşlarının dışında" kalarak, uygulanan politikaların tam tersini yapıyor. Biliyorsunuz, ülkeler, yabancı sermayenin doğrudan yatırım şeklinde olmasını ister. Yani en ufak tehlike ya da başka bir yerde daha fazla getiri gördüğünde ülkeyi terk eden sıcak para (portföy yatırımı) seklinde olmaması istenir. Çünkü sıcak para ekonomiye girdiğinde finansal piyasalarda göreceli bahar havası estirir, büyümeye yardımcı olur. Yalnız bugün Türkiye'de ithalata dayalı bir büyüme var, -ki bu normal bir gelişme değil- Sıcak para geldiği gibi ekonomiden çıkarken de fırtınalar estirir. Biz bu anafora çok düştük. Evet yüksek faiz, siyasi istikrar ve hızlı büyüme potasına sahip olduğumuz için yurt dışından âdeta dolar yağıyor. Avrupa ve Amerika'dan kaçan paranın en önemli adreslerinden biri olduk. 2002 yılında 9 milyar dolar olan sıcak para hacmi, Eylül 2010'da tam 110 milyar doları aştı. Sıcak paranın gelişindeki en büyük cazibe Türkiye'de faiz oranlarının yüksek olması... Yabancı, dolarını bozdurup, hazine tahvili alıyor. 1 yıl sonra bu tahvilden elde ettiği kârı cebine koyduğu gibi, getirdiği doları alırken de kazanıyor. 1 yıl önce doları 1.500 TL'den bozdurduğunu var sayarken, bugün alıp giderken 1.420 TL'den yerine koyuyor. Böylece dolar sermayesi yükseliyor... Yani çift katlı ekmek kadayıfı. Dolar cinsi faizin yüzde 1 civarında olduğunu, TL'deki faizin de yüzde 8'lerde olduğunu, doları verip TL faizi alarak dolar bazında yüzde 7 faiz kazandığınızı ve tekrar doları aynı hatta daha düşük seviyelerden geri alabildiğinizi göz önüne aldığınızda yabancı yatırımcıların neden akın akın geldikleri kolayca anlaşılıyor. Diğer taraftan, son üç ay içerisinde döviz satıp borsaya girenler dolar bazında yüzde 30'dan fazla kâr etti... Bu kadar kazanç dünyanın hiçbir yerinde yok... Sıcak para girişi borsayı yükseltiyor, piyasalarda suni olarak döviz fazlası oluşturarak kurları düşürüyor. Dünyada yaşanan düşük faiz, bol likidite en az 1 yıl daha devam edecek gibi gözüküyor. Avrupa, Amerika ve Japonya'da faizler artış sürecine girmeden bu resim kolay kolay değişmeyecek. İşte bunun için dövize yatırım yapmayın, diyorum.