Piyasa oyuncuları siyasi istikrarın tek başına AK Parti iktidarına bağlı olduğunu, Erdoğan liderliğinde ülkenin hızla büyüyeceğini anladığı için son derece rahat...
Piyasalarda 8 Haziran bayramı yaşanıyor. Erdoğan'ın başkanlığında Türkiye özlemi borsayı şahlandırdı, dövizi öldürdü. Faiz direniyor, ama sonunda o da teslim bayrağını çekecek. Uluslararası kredi kuruluşlarıyla yatırım bankalarının olumsuz raporları rafa kaldırıldı, alternatif ülkelere göre %18 iskontolu (düşük değerde) kalan hisse senetleri kapışılıyor. Maksat ucuz fiyattan alıp yüklü kazanç sağlamak. Bahar havasının temelinde, AK Parti'nin 330 ve üzerinde milletvekili çıkararak anayasa değişikliğini referanduma götüreceği yatıyor. HDP Eş Başkanı Demirtaş'ın "Şu anda 10 civarındayız, ama %12-14 olmadan barajı aşıyoruz diyemeyiz" sözü mağlubiyetin teslimini anlatan büyük bir itiraf. İnsanlar, musluklardan kan akıtacağım diyerek oy isteyen bir siyasi partiye asla oy vermez.
Cari açıkla yapılan mücadelede müthiş bir başarı elde edildi, yarı yarıya düştü. Geçen sene 65 milyar dolar olan cari açığın 2015'i 35 milyar dolarla bitirmesi bekleniyor.
Muhalefet partileri bol keseden atıp tutuyor. CHP halka söz veriyorum, diyor. Peki sözünü tutmazsan ne olacak? Koltuğu bırakacak mısın? Seçimlere 1 ay kaldı, CHP hâlâ faiz ve döviz konusunda ne yapacaklarını açıklamadı. Çünkü böyle bir çalışmaları yok. Olsa da kıymeti harbiyesi yok...
İyimser hava o kadar güçlendi ki, son 1 hafta içinde açıkladığı raporlarla Türk bankalarını yerden yere vuran sıfırcı hoca Moody's bile çark etmek zorunda kaldı. Uluslararası kredi kuruluşunun kıdemli Başkan Yardımcısı Diron, "Seçim konusundaki belirsizliğin sona ermesi yatırımlara olumlu yansıyor. Dolar/TL'nin zayıflaması ve euro bölgesindeki toparlanma ihracata olumlu katkı yapıyor" demek zorunda kaldı.
8 sene öncesine gidelim. 21 Ekim 2007'deki anayasa değişikliğinin halk tarafından kabul edilmesiyle Türkiye'de parlamenter rejim sona erdi. Bundan sonraki süreç, yarı başkanlık mı, tam başkanlık mı net değil, ama artık ülke parlamenter rejimle yönetilemez, burası kesinleşti.. Unutmayın bu sonucu Türk milleti istedi, kabul etti.
7 Haziran sonrası büyük bir sürpriz yaşanmazsa, önce Türkiye'ye dar gelen anayasa değişecek, halkın oyuna sunulacak, kabulüyle birlikte cumhurbaşkanının yetkileri arttırılmış olacak, çok başlılık sona erecek. Buradan dönüş yok. Piyasa oyuncuları siyasi istikrarın tek başına AK Parti iktidarına bağlı olduğunu, Erdoğan liderliğinde ülkenin hızla büyüyeceğini anladığı için son derece rahat...