Yeni yılın ilk aylarında ABD Merkez Bankası FED'in aylık tahvil alımında azaltıma gideceği beklentisi uzun süreden beri gündemde. Bu gelişme piyasalar tarafından büyük ölçüde satın alındı. FED düğmeye bastığı zaman, tahvil faizleri aniden artmayacak ve hisse senedi piyasaları dik bir şekilde düşmeyecek, zira bu sonuç fiyatlara girdi.. Yani en olumsuz senaryo satın alındı. Kaldı ki, gelişmiş ülkelerin büyük kamu borçlarıyla büyüme sorunlarının devam ettiği bir ortamda FED, parasal genişleme programını geri alma işlemini beklendiği kadar hızlı gerçekleştirmeyecek. Varlık alımının azaltılması parasal sıkılaştırma demek değil. Dikkat edin, FED piyasada dolaşan para miktarını daraltmayacak, her ay aldığı 85 milyar dolarlık tahvil miktarını 65 milyar dolara düşürecek. Yani piyasada dolaşan para miktarı artmaya devam edecek. Sonra faizler uzun süre düşük tutulacak.. ABD'de kasım ayı tarım dışı istihdamın 203 bin arttığının açıklanmasının ardından piyasalar nasıl ters köşeye yattıysa, Çarşamba günü de aynısı olacak.
MERKEZ BANKASI GÜVERCİN-Yurt içinde tüm dikkatler Salı günü yapılacak yılın son para politikası kurulu toplantısında. Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın son konuşmasındaki güvercin tondaki yeniliklerine bakılırsa, sürpriz bir karar çıkmayacak. 1 hafta vadeli repo faizi 4.50, gecelik repo oranı %6.75, gecelik borç verme oranı %7.75'te sabit tutulacak. 24 Aralık'ta açıklanacak olan 2014 para ve kur programını gördükten sonra daha net fikir sahibi olacağız.
OTOMOBİL İTHALATI PATLADI-Otomotiv Sanayi Derneği verilerine göre, 2013 yılı Ocak-Kasım döneminde otomobil ihracatı 442 bin adet düzeyinde gerçekleşti. Fazla sevinmeyin ithalatta da rekor yükseliş var. 11 ay sonunda otomobil ithalatındaki artış yüzde 26 ile 438 bin adede yükseldi. İç pazarda satılan araçların yüzde 69'u ithal. Buradan çıkan sonuç şu: Otomobilde sattığımız kadar aldık. Ama iki misli döviz ödedik. Arabama binerim, havamı atarım, diyerek eloğluna milyarlarca dolar kazandırdık.. Bitmedi, bunların parça paralarını üstlendik, kendimizi yıllarca bağladık. Cari açık artıyor diye hayıflanmaya hakkımız var mı?