Su gibi aziz ol!

A -
A +


Türkiye büyüme-cari açık sarmalından bir türlü kurtulamıyor. Açığı düşürelim derken, ekonomiyi soğutuyoruz. 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girme hedefimiz var. Bunu sağlamak için her yıl ortalama %7 büyümemiz gerekiyor. 2012'de %2.2'ye düştü. Bu yıl için %4'lük hedef kondu, ama sanayi rakamlarındaki azalma, bu ihtimali zayıflatıyor. Ekonomik büyüme hızlandıkça cari açık artıyor, büyüme azalınca cari açık küçülüyor. 2010'da büyüme hızı % 9.2, cari açık 45 milyar dolar... 2011'de büyüme % 8.5 cari açık 75 milyar dolar... 2012'de büyüme % 2.2 cari açık 47 milyar dolar. Cari açığın nedeni ara malı ithalatı. Sanayi ve ekonomi büyüdükçe ara malı ithalatı artmakta bu ise cari açığı artırmakta. Ara malı ithalatında, ithal otomobillerin toplanma oranı %74'e çıktı. Bu oran 2000'li yıllarda % 50'nin altındaydı. Enerjide ithalat % 74'e dayandı. Mart ayında dış ticaret açığı %1.1 azaldı, 7.4 milyar dolara geriledi. Ama sanayi üretimi 0.9 daraldı. Görüyorsunuz, aynen kedinin kuyruğu gibi. Borç yiğidin kamçısı demişler, öderseniz alırsınız. Veriyorlarsa, demek ki ödüyoruz, öyleyse neden korkuyoruz?
Madalyonun arka yüzünde bambaşka bir manzara var. Ülkenin üreten, ihracat yapan ve istihdam sağlayan kesimi, yani sanayici ve ihracatçıların kâr oranları gittikçe düşerken bankalar rekor kırıyor. Böyle bir ortamda bankaların bu seviyeye nasıl ulaştığı sorgulanıyor. Çünkü yüksek kâr eden finans kesiminin, reel sektörü, daha düşük maliyetlerle fonlaması gerekiyor. Oysa hâlihazırda, özellikle küçük ve orta büyüklükteki işletmeler için bankaların belirlediği kredi maliyetleri son derece yüksek. İşte bu yüzden sanayi üretiminde büyük yavaşlama var.
İki kelimeyle özetlersek, iç talep düştü, üretim azaldı. Büyüme probleminin temelinde kredi kartları var. Herkes faiz ve taksit ödüyor. Doğal olarak tüketim durakladı. İlk iş gelirleri arttırmak. Gelir arttıkça insanlar daha fazla para harcar. Merkez Bankası (aman bu durumda enflasyon yükselir, faizler artar, benim hesabım şaşar, tasarruf edin) diyor. Halbuki büyüme hızı düşen ülkede işsizlik artar. İşsiz kalanlar nasıl para biriktirir! Harcamayan toplumdan vergi de toplayamazsınız. Yani bindiğiniz dalı kesersiniz.
Muslukları açın, insanlar kana kana içsin. Hayat su'dur, gerisi boştur...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.