Türk ekonomisindeki istikrarlı büyüme netlik kazandı. Almanya'da %1.5 daralan sanayi üretimi eylül ayında Türkiye'de yıllık %6.2 artarak patlama yaptı. Tahminleri 3 kat aşan üretimdeki büyük artış göz kamaştırdı. Madencilik ve taşocakçılığı sektörü endeksi yüzde 10.8, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 6.2, elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 4.1 arttı. Öncü göstergelerin hiçbiri bu kadar yüksek bir büyüme oranına işaret etmiyordu. Üçüncü çeyrekte geçen yıl sanayide büyüme yüzde 2.8'di. 2013'e taşınacak hızlı büyüme potansiyeli bundan sonra açıklanacak rakamlarda kendini gösterecek. Uluslararası kredi kuruluşu Fitch'in not artırımının ardından gösterge tahvilin faizi yüzde 6.78'le tarihinin en düşük seviyesine indi. Not kararıyla rahatlayan Merkez Bankası'nın fonlamayı bol tutması faizlerin dip yapmasında etkili oldu. Türkiye'nin notunun 18 yıl aradan sonra 'yatırım yapılabilir' seviye olan BB artıdan BBB eksiye yükseltmesinin etkisi tahvil alımlarını yoğunlaştırdı, böylece faizler düşüş trendine girdi... Merkez Bankası'nın piyasadaki para miktarını arttırması sonunda, bankaların sağlanan fonlama ile tahvile yönelmesi faizlerin geri çekilmesinde önemli rol oynadı. Tahvil faizindeki azalma Türkiye'nin borçlanma faizini düşürdüğü için ülke bütçesindeki dengeyi düzeltiyor. Türkiye artık reel faiz ödeyen bir ülke değil. Bakın enflasyon 7.8, gösterge tahvil faizi %6.8... Arada 1 puanlık eksi faiz var. Buna rağmen yabancı yatırımcı tahvilimizi alıyor. Zira gelişmiş ülkelerden çok daha fazla avantaj var. Ayrıca TL değerli kaldığı için dolarını bozdurup tahvil alan yabancılar daha sonra çıkış yaparken, düşük fiyattan dolarını yerine koyabiliyor. Fitch'in baş analisti Ed Parker'in (Türkiye'nin kredi görünümü) başlıklı konferansta yaptığı (kısa vadede Türk ekonomisi için riskler azaldı. Türkiye bir dönüm noktasını aştı, resesyona düşmedi. Cari açığın yıl sonunda 57 milyar dolara inmesini bekliyoruz [son tahmin 63.5 milyar dolardı...] çekirdek enflasyon iyileşiyor) sözleri. İMKB'yi yurt dışından pozitif ayrıştırdı, endeks 72 bin direncini aştı. Döviz sepeti 2.03 TL'ye çıktı. Dolar 1.784 TL'ye yükseldi. ABD'deki mali uçurum korkusu altını yukarıda tutuyor. Düne kadar gelişmiş ülkeler maç yapıyor, biz seyrediyorduk. Şimdi roller değişti, onlar tribüne çıktı, biz gol atıyoruz... Son bir not, 2002 yılında Türkiye'de 5600 uluslararası şirket vardı. Bugün 31 bin şirket var. Başka söze hacet var mı?..