Versene notumu!

İktidar partileri seçimlere giderken, ipleri gevşetir, halkın hoşuna gidecek harcamalar yapardı. Ama bundan sonra ortaya çıkan bütçe açığını daraltmak için vergiler artırılır, yatırımlar sınırlanır, yani tabiri caizse KAŞIKLA VERİLEN KEPÇEYLE GERİ ALINIRDI. İşte AK Parti hükümeti bu uygulamayı tamamen rafa kaldıran bir karar aldı. IMF'nin bugüne kadar stand by yaptığı ülkelerde kurmaya çalıştığı disiplini, MALİ KURAL adı altında yerleştirmeye karar verdi. Mali Kuralın iki önemli ayağı var. Birincisi bütçe açığının gayri safi yurtiçi hasılaya olan oranı.. Diğeri büyüme hızı.. Bu iki önemli gösterge için belirlenen rakamlar KESİN. Bunlardaki sapmaya sadece belli bir süre için izin verilebilir. Ama her durumda, belirlenen seviyelere sadık kalınır. Bu kural bugün çok az gelişmiş ülkede kullanılıyor. Türkiye bu büyük adımı attığı için KREDİ NOTU ARTACAK. Moody's ve Standard and Poor's bu artışı yapmak zorunda. Bakın Yunanistan yerlerde sürünüyor, ama hâlâ notu bizden yüksek.. Ayrıca kredi kuruluşları hak ettiği halde bir ülkeye not vermezse, büyük itibar kaybederler. Fitch'den dün yapılan açıklamada (MALİ KURAL DOĞRU, UYGULAMA ETKİLİ, EN ÖNEMLİ ENDİŞE SEÇİMLER) denilerek, olay ekonomiden siyasete çekilde. Fitch Türkiye Genel Müdürü Ayşe Botan Berker, "Türkiye şu anda uygulanması gereken bütün kuralları başarıyla gerçekleştiriyor, ama kredi notunun kısa vadede (1 yıl içerisinde) değişmesi zor görünüyor" diyor. Bakın Fitch'in 1 kademelik not artışı bizi YATIRIM YAPILABİLİR ÜLKE seviyesine çıkaracağı için, ACELECİ davranmak istemiyor olabilir. Ama Berker, iki siyasi belirsizlikten bahsederek bence hata yapıyor. Birincisi REFERANDUM. Diğeri SEÇİMLER... Aslında sonuç belli. Bu aşamadan sonra kimse, YAPILANLAR YAPILACAKLARIN TEMİNATIDIR, prensibi gereği mevcut iktidarı değiştirerek, maceraya atılmaz. Türkiye tarihindeki en başarılı, hükümetle yönetiliyor. Dünya ülkeleri nezdindeki itibarımız inanılmaz ölçüde artmış durumda. AB'ye girdiğimiz zaman Başbakan Erdoğan'ın, Merkel ve Sarkozy ile aynı safta yer alacağı ifade ediliyor. Yurt dışından ülkeye fon yağıyor. Yabancı iş adamları, pastadan pay kapmak için etrafımızda pervane gibi dönüyor. Anayasa Mahkemesi, bu rüzgârın karşısında duramaz, milli iradeye aykırı bir karar alamaz. Alırsa hükümet bu kararı Anayasaya aykırı görerek, uygulamaz, paketi halka taşır. Belki biraz ortalık karışır, ama sonuçta hukuk galip çıkar.