Türkiye 28 Mayıs’ta uçurumun eşiğinden döndü. 25,5 milyon vatandaşı algı operasyonuyla kandırdılar, ama başaramadılar. Eğer millet ittifakı kazansaydı, ülke özerk yönetimlerle parçalanacak, bütün kazanımları teker teker kaybedecek, ele güne muhtaç olacak. Son pişmanlık fayda vermeyecek, kaçan tren geri gelmeyecekti. Kabul olan dualar hürmetine Ayasofya’nın hürmetine Rabbim bizi kurtardı. Ne kadar şükretsek azdır. Bu çorbada tuzumuz varsa ne mutlu bize…
En büyük tokadı muhalefeti sonuna kadar destekleyen Biden yedi. Ama Erdoğan’a açtığı tebrik telefonunda sıkılmadan F-16 karşılığında İsveç’in NATO’ya girmesine onay vermesini istedi. Niye? Pazarlık gücümüzü azaltmak, Karadeniz’de köşeye sıkıştırmak için… ABD’de 2024 başkanlık seçimleri öncesinde bakın bir uçak filosu uğruna Türkiye’yi dize getirdim diyerek dünyaya mesaj vermek için. Ama bu ayakta zor duran adam, Erdoğan’ı hâlâ tanıyamadı, havasını aldı…
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Meclis’te yemin ettikten sonra yeni bakanlar kurulunu açıklayacak. Medyada listeler peş peşe yayınlandı, ama kesin liste bugün belli olacak. Bütün bakanlarımızın liyakatli, profesyonel, tecrübeli, işinin ehli kişilerden seçildiğinden zerre kadar şüphem yok… Ancak en önemli görev, ekonomi sorumlusunun sırtında olacak…
30 Mayıs tarihli yazımda “Büyük ihtimalle Cumhurbaşkanı yardımcısı görevini üstlenecek Mehmet Şimşek, aktif rol oynayarak ülkemize portföy ve doğrudan yatırım kararı alınmasını sağlayacak sistemi kuracak” demiştim. Evet büyük ihtimalle bu görüşüm bu akşam netleşecek. Şimşek, UBS Bank, Merrll Lynch ve Katar Fonu gibi dev yatırım kuruluşlarının üst düzey yönetimlerinde görev yaparak uluslararası finans çevreleriyle üst düzey ilişki kuran bir isim.
Şimşek’in elinde sihirli değnek yok. Ama piyasanın kendisine büyük güveni var. Açıklayacağı kararların kısa, orta ve uzun vadede taşları yerine oturtacağı, iş dünyası ve finans kesiminin mevcut şartlarda rahat çalışmasını sağlayacağı beklentisi hâkim. Piyasalar beklentiyle hareket eder, biliyorsunuz. İleriye dönük endişelerin kaybolması, yatırım kararlarının daha rahat alınmasını sağlar. Yeni istihdam odaklı ekonomi politikasıyla yurt dışından fon ve sermaye girişleri başlayacak…
Ayrıca Rusya ağırlıklı olarak turizm gelirlerinde büyük artış yaşanacak. Doğalgaz ve petrol keşifleriyle enerji ithalatına ödediğimiz döviz azalacak. Bu yüzden önümüzdeki 3 ay boyunca rezervlerdeki kayıplar kolayca kapanacak. Bu aşamada en önemli soru, Cumhurbaşkanının ekonomi yönetimine ne kadar serbesti tanıdığı…
Bu konu mutlaka Şimşek ile masaya yatırılmış, yeterli güvence alındıktan sonra görev kabul edilmiştir, diye düşünüyorum. Ekonomiyi tamamen Şimşek’e bırakacak olan Erdoğan’ın önünde şimdi 9 ay sonra yapılacak yerel seçimler var. Millet ittifakının dağıldığı bir dönemde, son derece kötü yönetilen CHP’li Ankara ve İstanbul’da belediyelerin yeniden AK Parti yönetimine geçirilmesi için çok büyük bir fırsat var. Kentsel dönüşüm başta olmak üzere kira ve fiyat artışlarını önleyen kararlar anahtar olacak Yeni yüzyılda ekonomi devrimi yaşanacak...