Yazık değil mi?

A -
A +
Bir ülke ürettiğinden fazla harcama yaparsa borçlanır. Buna cari açık diyorlar. Cari açığı oluşturan 3 ana gelişme var. Birincisi ithalat ve ihracat arasındaki fark. Yani yurtdışına sattığımızdan daha fazla mal almamız. İkincisi turizm, sigortacılık, taşımacılık gibi döviz sağlayan sektörler. Üçüncüsü yurtdışında çalışan gurbetçilerimizin ve ülkemizde çalışan yabancı işçilerin döviz transferleri. Sonuçta ülkeye giren döviz miktarı, ülkeden çıkan dövizden azsa cari açık oluşur. Cari açığı kapatmak için ithal malların pahalı hale gelmesi, ülke içinde dış ticarete konu mal ve hizmet üretiminin çoğalması ve ihracatın rekabet gücü kazanması lazım. Bunun için de tek şart Türk Lirasının değer kaybetmesi. Şimdi ortadaki tabloya bakalım. 1 ocak'ta dolar 1.775 TL'den işlem görüyordu, bugün 1.935 TL'ye çıktı. Türk Lirasında %9'luk değer kaybı var. %17'lik aşırı değerli olduğu belirtilen TL'de %8'lik bir gerileme daha yaşanması gerekiyor. Yani bugün doların 2.075 TL olması gerekiyor.
İşte bu noktada bir açmazla karşılaşıyoruz. TL değer kaybedince enerji fiyatları yükseliyor, petrol – doğalgaz ücretleri artıyor, maliyetler yükseliyor. Yani enflasyon tırmanışa geçiyor.. Bu durumda merkez bankasının faizleri artırması lazım. Ama faiz lobisi baskısı yüzünden bu operasyonu gerçekleştiremiyor.. Enflasyon artarsa maaş ve ücretler de artacak.. Aslında formül basit. Dövizle birlikte ithal malların da fiyatı yükselecek. İç piyasada talep daralacak. İhracat yapmak daha avantajlı hale gelecek. Cari açık makul bir seviyeye inince, dövizdeki tırmanış hız kesecek, TL istikrara kavuşacak. Cari açık kapanınca yatırım ve üretim daha karlı hale gelecek. Yabancılar ülkede doğrudan yatırıma gelecek. Yatırım demek istihdam demek, gelir demek, refah demek biliyorsunuz.
Türkiye enerji ithalatı için yıllık 40–50 milyar dolar civarında para ödüyor. Türkiye'nin cari açığı da yaklaşık 50 milyar dolar. Yani ülkemiz enerji sorununu halletse cari açığı kapanacak. Birinci sorun ithalat yani kullandığımız enerji başka ülkelerin malı. İkinci sorun, ülkemiz yenilenebilir enerji potansiyeline sahip olmasına rağmen enerji tüketimini fosil yakıtlara dayandırıyor. Ülkemizde fosil yakıt olarak linyit ve biraz petrolümüz var. Diğerlerini ithal ediyoruz. Rüzgâr ve güneş enerjisi potansiyeli var ve önemli bir kaynağı da jeotermal. dünyanın önemli jeotermal kaynağı Türkiye'de. Isınma ve elektrik üretiminden yararlanmak mümkün. Cari açığın en büyük ilacı bacasız sanayi olan turizm. 5 ayda 10 milyon turist geldi. Ama gezi parkı olayları nedeniyle rezervasyon iptalleri başladı. Yani bir hiç uğruna bindiğimiz dalı kestik. Yazık değil mi? 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.