Cumhurbaşkanı siyasi kimlik taşımasın, tarafsız olsun diyorlar.. Kimlik bir tarafa ama şu tarafsız kelimesine uyuz olurum. Erdoğan, 10 ağustos'ta %51 oyla ilk turda seçilirse, arkasında onu istemeyen %49'luk bir kitle bırakacakmış. Bu kadar saçma sapan bir gerekçe olur mu?. Gelişmiş ülkeler enayi mi? Neden partili başkanları var. Obama, demokrat partili.. Hollande sosyalist partiye mensup. Merkel Hıristiyan demokrat birliğinden.. Cameron, muhafazakâr partinin adamı.. Ne istiyorlar? Devlet başkanı partisiz olsun, vatandaşa karşı hiçbir sorumluluk taşımasın.. Radikal karar almasın.. Aldığı kararların hiçbirinin siyasi sonucu olmasın.. Muhalefetin arzuladığı Cumhurbaşkanı işte böyle biri.. Ağaçlar arasında mükellef Köşk'te oturacak, yiyip içip, gezip tozacak, yabancı devlet başkanlarını kabul edecek, hiçbir değeri olmayan afaki açıklamalar yapacak. Peki O zaman Cumhurbaşkanını neden halk seçiyor? diye sorulmaz mı?
Yukarıdaki işleri yapmak zorunda bırakılan birini halk seçse ne olur, seçmese ne olur? Tabii kazın ayağı öyle değil. Böyle adamları idare etmek son derece kolay... Siyasi geçmişi olmayan birisi ezkaza Çankaya'ya çıkarsa, ona diyecekler ki: "Bak ağa, seni buraya biz getirdik. Bizim sözümüzden çıkmayacaksın.. Ne dersek onu yapacaksın... Senin elinde müthiş yetkiler var. Biz hangisini istersek sen onu kullanacaksın..." İşte bunun için hem CHP hem de MHP kendi aralarından birini aday olarak göstermediler.. Sağcı görünen birini bulalım, böylece AK Parti seçmeninden de oy kaparız, diye düşündüler. Ekmeleddin İhsanoğlu'nu yıkayıp yağladılar. Ama CHP seçmenini küstürdüler.. Bunların büyük bir kısmı sandığa gitmeyecek. Böylece Erdoğan'ın ekmeğine yağ sürdüler farkında değiller. Millet AK Partinin 12 yıl boyunca yaptığı hizmetlerle Avrupalı gibi yaşamaya başladı. Türkiye'yi gelişmiş ülkeler safına ulaştırarak hayat seviyelerini iyileştiren bir lidere sırtını döner mi? Tabii ki onu alkışlayacak, bağrına basacak. Hadis-i şerifte buyuruluyor ki: (Men hadime hudime) "hizmet edene, hizmet ederler." Yetmez mi?