Yok mu bunun ortası?

A -
A +

Hafızanızı zorlayın, Türkiye'de faizler 29 Ocak'ta neden 5 puan artırılmıştı.. Siyasi tansiyon zirveye ulaşmıştı. Borsa endeksi 60 bine düşmüş, dolar 2.280 TL'ye fırlamıştı. Ülkenin risk primi yani 5 yıllık tahvil faizlerinin sigorta primi 253 puanla 1.5 yılın tepe noktasına ulaşmıştı. Faiz lobisi bu fırtınayı arkasına alarak tüm silahlarını ateşlemişti. Merkez Bankası bu kadar ağır baskı altında ezilmişti.. Ama biz her zaman vur deyince öldürürüz. 1 puanlık artış yerine faizi 5 puan arttırdık..  Buna rağmen, ilk anda Türk Lirasında beklenen değer artışı yaşanmadı.. Ne zaman Ukrayna gerilimi arttı, o zaman Rusya'dan kaçan para ülkeye giriş yaptı, TL güçlendi.. 30 Mart'taki yerel seçimlerde hükümet halktan güvenoyu alınca sular duruldu. Siyasi tansiyon düştü. Dış piyasalar zirveden zirveye koşuyor. Bakın en canlı örnek, Avrupa Merkez Bankası 5 Haziran'da yapacağı toplantıda mevduat faizini negatife çekecek.. Yani parasını bankaya yatıran faiz almayacak tam aksine kasa olarak kullandığı için bedel ödeyecek, yani parası azalacak. Paranızı kullanın, harcayın diyorlar.. Görüyorsunuz eloğlu ekonomiyi canlandırmak için hangi tedbirleri alıyor, biz tam aksine faizi yükseltip ekonomiyi kilitliyoruz...
Bakın Türkiye'nin bel kemiğini oluşturan, konut sektörü yüksek faiz nedeniyle alarm veriyor. Konut sektörü deyip geçmeyin, 250 sektörü sırtında taşıyor. Kredi faizleri çok yüksek. Türkiye'nin sıcak paraya değil, doğrudan yatırıma ihtiyacı var. Üretim artarsa büyüme hızı da artar. Üretim azalırsa, büyüme yavaşlar, işsizlik artar. Yüksek faizli ekonomi, hiçbir zaman kalıcı yatırım ve büyüme sağlamaz. Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı pazartesi günü bakanlar kuruluna bir sunum yapacak, uyguladığı para politikasını ve gerekçelerini açıklayacak. Sorulan sorulara cevap verecek. Bakalım neler söyleyecek, nasıl direnecek? Umarım, yine kaş yapacağım derken göz çıkarmaz.. Yani 5 puan arttırdığı gibi 5 puan düşürüp dengeleri bozmaz. Faiz lobisi tetikte bekliyor. Cumhurbaşkanlığı seçimlerini sabote etmek için ellerine koz geçmesini bekliyorlar. Uluslararası kredi kuruluşları, faiz indiriminin önüne geçmek için not silahını kullanacaklarını çok açık şekilde söylüyorlar. Merkez Bankasının önünde atacağı 3 adım var. Bir, bankaların, kendi bünyesinde tuttuğu zorunlu karşılıklara faiz verir, kurlardaki ani yükselişi önler... Ardından piyasaya repo ihaleleriyle verdiği likiditeyi arttırır. Üçüncüsü, sadece borç verme faiz oranını 2 puan aşağı çeker. Bu durumda kredi faizleri düşer, piyasa canlanır. Ne şiş yanar ne kebap!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.