Avrupa'yı umutsuzluğa sevk eden sebep, euro bölgesi ülkelerinin yeteri kadar büyüyememeleri. Ekonominin çarkları yavaş döndüğü için, devlet babalık yapıyor, para veriyor. Ama elinde avucunda kalmayınca basarak dağıtmaya başlayınca bütçe açıkları devasa boyutlara ulaştı borç dağları aştı. Devletler iflas etmeden borçlarını özel sektöre devretmek istiyor ama karşılarında alıcı yok. Son yıllarda borçları artan gelişmiş ülkelerde tüketiciler harcamalarını kısıyor, tasarrufa gidiyor. Çoğunun gözü Çin'de. Hindistan, Brezilya ve Rusya (BRIC ülkeleri) liderliğinde ve içlerinde Meksika, Endonezya, G.Kore ve Türkiye'nin de önemli rol oynadığı gelişmekte olan ülkeler ilk sıralarda yer alıyor. Kaynaklarını buralara aktarmak, buralarda yatırım yapmak istiyorlar. Gelişmekte olan ülkeler de geçmişte olduğu gibi ABD'ye ve Avrupa'ya ihracat yaparak eski büyüme hızlarını yakalayamayacaklarının farkına vardı.. Bu yüzden iç tüketimlerine çok daha önem vermeye başladılar. Çin ekonomisinin % 35'ine karşılık gelen tüketim harcamalarının büyüklüğü yılda 2.1 trilyon $. Belki ABD'nin hâlâ 9 trilyon $'lık yıllık tüketim harcaması yanında çok gibi ama ABD yerinde sayarken Çin hızla ilerliyor. Bu gidişle 2015'te milli geliri ABD'yi sollayacak (www.necmettinbatirel.com) Çin'den dünyaya yılda 400 milyar $'lık ek tüketim harcaması yağıyor. BRIC ülkelerinin diğer üyelerini de eklediğimizde rakam 800 milyar $'a ulaşıyor. Gelişmiş ülkelerdeki şirketlerin gözlerini üzerimize dikmesinin sebebi bu gelişme. Bugün gelişmekte olan ülkeler, dünya nüfusunun % 88'ine sahip. Bu hem düşük maliyetli üretim hem de tüketimde önemli bir güç sağlıyor. Cep telefonu hatlarının % 82'sini kullanıyorlar. Çelik tüketiminin % 76'sı, bakır tüketiminin % 71'i gelişmekte olan ülkelerde. Toplam perakende satışların yarıya yakını, motorlu araç satışlarının yarısından fazlası, bu ülkelerde yapılıyor. Gelişmekte olan ülkeler toplamda bakıldığında eskisi gibi fakir değiller ve hızlı büyümelerini ve tüketimlerini kolaylıkla finanse ediyorlar. Kamu borçlarının payı dünyadaki kamu borcunun sadece %18'i. Çin gelecek 5 yıl içinde altyapı harcamalarına 1 trilyon $'lık bir bütçe ayırdı. Ancak buna rağmen gelişmekte olan ülkelerin hisse senedi piyasalarının değeri dünya piyasa değerinin % 35'i ve finansal varlıkların sadece % 27'sine hükmedebiliyorlar. Özetle bu ülkelerin dünya ekonomisi üzerinde oynadıkları rol henüz fiyatlara yansımış değil. Ama kısa sürede derin bir kopma yaşanacak, bundan emin olabilirsiniz.