Öyle hırslı oluyor ki dünya sevgisiyle dolu olanlar... ve ahiret mevzularından öyle bir refleksle sıkılıyorlar ki...Halbuki gidişleri kime ve hangi yöne... düşünmüyorlar bile...
Körlük acaba bildiğimiz körlük mü... eğer gözlerin kapalı olmasına körlük diyorsak (ki diyoruz) kalplerin bu görmemesine ne diyeceğiz...
Her gün çevrenden, yakınından veya gazetelerden bir sürü ölüm haberi alan bir kimsenin ölümü hiç düşünmemesi ne dehşet verici bir gaflet...
İnsanlar bir gün ayrılacakları dünyaya böyle delicesine saldırırken biz neredeyiz, kendimize bunu sormalıyız...
İkinci bin yılın müceddidi büyük veli İmam-ı Rabbani (kuddise sirrehül aziz) hazretleri dünya sevgisinin bulaşıcı olduğunu bildiriyorlar...
Ve son devrin büyük velisi, büyükler büyüğü Allah dostu Abdülhakim Efendi (kuddise sirrehül aziz) hazretleri muhteşem bir misalle noktayı koyuyorlar dünya sevgisinin ne feci bir şey olduğuna...
...buyuruyorlar ki, "Veba, çok bulaşıcı bir hastalıktır. Buna rağmen, sağlam bir kimse, vebalı bir hasta ile aynı odada kalsalar, aynı yatakta yatsalar, aynı kaptan yemek yeseler, bu şekilde yedi sene kalsalar sağlam kimseye hastalık geçmeme ihtimali vardır. Ancak, güzel huylu bir kimse, kötü huylu kimsenin kaldığı bitişik odada bir akşam bile kalsa sağlam kimseye kötülük, zulmet geçmeme ihtimali yoktur..."
Ben bu ölçüyü ilk duyduğumda sarsılmıştım... kötü ahlaklı... yani kalbi ağzına kadar dünya ve nefs sevgisiyle dolu, bu uğurda da yapmadığını bırakmayan bir kimse ile bütün gün beraber olduğunu düşün dedim kendi kendime...
Bu pislikten geçecek olan pislik insanın ahirete yönelmesine mani olur... dünya sevgisini kalbe bulaştırır... zaten öte aleme yönelmekte zorlanan bizler; perişan oluruz...
O halde herkesle görüşmemeli... seçici olmalı... ahiretini düşünmeli... kalbi kararmış, günahları umursamayan kişilerle görüşmekle kalp öyle kararır ki; ölüm ve sonrasından konu açılsa sıkılır hale gelir insan... gerçekler itici gelir... nefs, zulmet kalbi bu hale getirir... halbuki kim olursa olsun öte aleme doğru akıyor... kabul etse de, etmese de...