15-24 yaş arası genç kardeşlerim. Bu yazım size. Hayat - memat meselesi. Ona göre okuyun. Anneler, babalar, dedeler, evdeki bu yaş grubu gençlerinize hatır koyup okutun bu yazıyı.
Olaylar üzerinden gitmeyeceğim. Zira olaya odaklanmak resmin bütününü kaçırmaktır. Ancak gençlerimiz tehdit altında.
Genç kardeşlerim, 15 - 24 yaş aralığındaysanız bilin ki dünyada katrilyonlarca dolarlık, uluslararası illegal örgütlerin birinci hedefi sizsiniz.
Bu örgütlerin size ulaşamaması, onlardan korunmanızı sağlamıyor. Sınıfınızdan, kurstan, mahalleden bir yaşıtınıza ulaştıkları zaman onların aracılığıyla size bu kez dolaylı olarak ulaşabiliyorlar.
Diyelim ulaşamadılar. Eğer ulaşabildikleri, kendilerine bağlayabildikleri tek bir kişi etrafınızda, yakınlarınızda varsa bu kez de bu vicdansız, insafsız düzeneğe kurbanlar gerekiyor, yine tehdit altındasınız.
Çok zor bir zamandan geçiyoruz. Ekonomik buhran babaların ya evde oturduğu saatlere, ya da eve zamanında gelebilse bile zihnine ipotek koymuş durumda. Eve gülümseyerek gelen, çocuklarının saçlarını öpe koklaya tarayan, onlarla sohbet eden babaların topluma oranını hesaplasak hepimiz oturup ağlamaya başlarız. Babayı oyundan ekonomiyle, meşguliyetlerle, futbolla, bahisle, arkadaş ortamıyla düşürdüler.
Elimizde kaldı bir anne. Anne de tek başına eve mi yoksa çocuklara mı yetsin, bunun gelgitlerini yaşarken bir süre sonra kopuveriyor. Sinirlerini yönetemez hâle geliyor, şefkatle yaklaşması gereken çocuklarına sinirle, öfkeyle yaklaşmaya başlıyor.
Babaanne-dede zaten ya köydeki, memleketteki eve ya da TOKİ 2+1 konuta hapis. Kocaman evlerden küçücük evlere düşülünce onlara da yer kalmadı. Oysa babaanne, anneanne ve dede en büyük merhem gençlere, anne-babanın göremediği sıkıntıları onlar kadim bilgelikle görebiliyorlardı. Onlar da gitti.
Bütün bunların üstüne 15-24 yaş arası genç kardeşlerime empoze edilen “gençsen en iyisini sen bilirsin, kendi kararlarını ver, sen özgürsün, sen bir bireysin” gibi sözlerle henüz olgunlaşmamış meyveler gibi dalınızdan kopardı bu küresel kültür.
Şimdi 15-16 yaşında bir gencin kendi cep telefonu ve sadece onun bildiği bir PIN kodu var! Odasında sadece kendisinin açabildiği, odasını da mahremiyet adı altında kilitleyip gece sabahlara kadar kullanabildiği bir bilgisayarı var.
Hangisine el atsanız “Ama benim özgürlüğüm…”.
Hele 18’i de geçtiyse “Ama ben artık yetişkinim, reşit oldum”.
Güzel kardeşlerim. Çok zor bir çağdayız. Devir o devir değil. Bakın ben anne, babanızı tanımam. Bunları bana yazdıran da onlar değil.
Çok sert bir soru sormak zorundayım size. “Özgür yaşamak mı istersiniz, yoksa yaşamak mı?”
Gençleri birbirine kırdıran bu vahşi sistemin ne kuklası ne de kurbanı olmanıza izin veremeyiz. Siz bizim kınalı kuzularımızsınız, birinizi bile veremeyiz bu canavarlaşan karanlık dünyaya.
Siz çok sağlam, çok düzgün, çok karakterli olabilirsiniz, ama sokakta, okulda, kursta, bir şekilde başka gençlerle bir aradasınız. Bir çuval taze elmanın içine bir çürük elma atıldığında o çuval dolusu taze elma o çürük elmayı iyileştiremez ama çürük elma bir çuvalı çürütebilir.
Kusura bakmayın, bu zamanda 15-24 yaş arası gençlere sonsuz özgürlük vermekle ondan vazgeçmek, ona “sen olsan da olur, olmasan da” demek arasında hiçbir fark yok.
Gençler, anne-babalarınıza asilik etmek yok. Özgürlük adı altında onların bilmediği bir gizli hayat yaşamaya hakkınız yok. Özgürlük böyle bir şey değil.
En büyük tehdit de şu. İsmet Özel’in güzel bir sözü var, “Bir genç bir gecede kötü yola düşmez” diye çevirebilirim bu sözü köşeme. Yanlış bir insana mı denk geldiniz. Size olmayacak bir şey mi söyledi ya da teklif etti? Şuraya gidelim, şunu ye, bunu iç, şunu bir kez dene mi dedi?
“Aman babam kızar, aman beni bir daha dışarı çıkarmazlar, aman arkadaşımın okul hayatı biter, adım ispiyoncuya çıkar”. Bu kaygılarınızın hepsi çöp. Hepsi!
Eğer bu “aman”lardan bir tanesi sizin canınızdan, ailenizin bir hayat boyu canının yanmasından kıymetliyse o arkadaşınızı koruyun.
Bir arkadaşınız yanlış yola girdi diyelim. Neme lazım demeyin. O sizi ya da başka gençleri bozmasın, kendisini de kurban vermesin. Önce kendi ailenize, sonra gerekirse devlet kurumlarına, gerekirse okul yönetimine, gerekirse gencin ailesine.
Diyelim yanlış bir iş yapan siz oldunuz. Ölümden başka her şeyin çaresi var. Saklayayım, babam kızar, annem küser demek yok. Derhâl gidiyorsunuz, “anne, baba, ben bir hata yaptım, şu arkadaşımla şuraya gittim.” diye anlatıyorsunuz. Bunun başka yolu yok.
Küçücük hataları saklamak pahasına çok daha büyük hatalar yapan gençlerin haberleriyle dolu gazetelerin üçüncü sayfaları.
Gençler, Allah aşkına. Sizi çok seviyorum. Sizin özünüz pırıl pırıl, tertemiz. Sakın güzel bir hayatı bir vicdansızın, bir insanlık düşmanının çalmaya çalışmasına müsaade etmeyin.
Bir de şunu unutmayın. En kötü aile, en iyi yabancıdan iyidir. Ailenizle bağınızı gevşetirseniz araya girmek, boşluğu doldurup size istediğini yaptırmak için tenha köşelerde bekleyenler var.
Bir abiye ihtiyaç duyarsanız bana WhatsApp’tan yazın. 0532 257 95 92. Ömer Abiniz.
Rabb’im sizleri korusun.
Kıymetli bir yazı. Gençleri bu tür kötülüklerden korumak için biz ebeveynler daha bir gayretli olmalıyız. Herkes bilir ki sürüyü kendi haline bırakırsa çoban, sürünün gideceği yer kurdun midesidir.
Benim gibi nice ebeveynin duygularına tercüman oldunuz.Sizin gibi duyarlı vatan evladlarını düşünen kayıran yazarların yolu açık olsun sizin varlığınız çok önemli bu millet için
Ömer Bey, yazınız gençlerimiz ve ebebeynler için çok kıymetli, özellikle oğlumada okuttum. Yüreğinize sağlık
Ömer Bey, yazınız gençlerimiz ve ebebeynler için çok kıymetli, özellikle oğlumada okuttum. Yüreğinize sağlık
Hocam yazınızı 2 çocuğumuza paylaştım
Araf 172-173 en büyük bilinci verir.fitrati temiz insanlara çocuklara sahih din verildiğinde cuka oturur.Oturmuyor çocuklarda kişilerde harekete gecirmiyor bilinç ruh vermiyorsa mutlaka bu Allah cc razı olduğu değildir.kuran sünnet ve bu iki kaynağın sahih meşru anlamı olan sahabe icmaina göre olan
Osmanlı insanlara 6 yaşında sübyan okullarında mektepleri de ilk öğrettiği konular zarurari diniyye yani akaid konusu..Allah ve Allah'a ait isim ve sıfatları ve bunları başkasına kurumlara verilmeyeceği aksisi küfür şirk olduğu ve ebedî cehenneme doğru bir gidiş olduğunu anlatmak..imandan önce red e
Resulullah sav in gençlere onları ozgurlestirecek ve kimseye muhtaç olmadan hayatın herşeyi ni kapsayan İslamın anahtarı olan akaid konularını anlattığı rivayetlerde geçer.Hak ve batıl nedir kişiyi müslüman da kâfir de yapan Şahadet ve La ilahe illallah manası şartları öğrenen gençler Rabbini tanır
Ömer abi teşekkürler gerçekten çok güzel bir yazı ben şahsen etkilendim ona göre davranacağım.