2025 nasıl geçecek?

2025 yılı benim tahminime göre seçim yılı olacak. 2025’e erken seçim söylentileriyle girebiliriz ve senenin sonunda bir Cumhurbaşkanlığı erken seçimine gidilebilir.

 

 

 

Daralma ve sıkı para politikası sürecek. Dövizin aşama aşama, sakin sakin ve ani hareketlere girmeden yükselişi devam edecek.

 

 

 

Nakit kraldır diye bir söz var, meşhur. Kredi kartlarını, kredilerini olabildiğince kapatan, nakdi kadar kullanan, nakdi olan kral olacak. Ticarette de nakit gücü olan, öz sermayesi güçlü olan şirketler ayakta kalacak. Taşıma suyla değirmen döndürenler, Ali’nin külahını Veli’ye satanların işi zor olacak.

 

 

 

2024 gibi 2025 de mevcudu korumaya çalışma ile geçecek. Ölçeği büyük olanlar sermayeden yemek durumunda kalabilir. Ama artık 2026’da bir normalleşme gelmeli. Özellikle gıda ve kira enflasyonu artık durdurulmalı.

 

 

 

ALIŞVERİŞ ÇILGINLIĞI

 

 

 

Farkında mısınız, her yıl yeni bir moda türetiliyor. Bir yıl yuvarlak robot süpürgeler patlama yapmıştı. Bir yıl airfryer pişirme makineleri. Bir yıl dikey süpürgeler. Biraz daha geriye gittiğimizde tablet bilgisayarlar bir anda popüler olmuştu. Bir dönem herkes eve spor aletleri alıyordu.

 

 

 

Şimdi nerede o tabletler? Çocuklara oyuncak oldu.

 

 

 

Yuvarlak süpürgeler nerede? Bir koltuğun altında unutuldu.

 

 

 

Spor aletleri desen çamaşır askılığına dönüştü.

 

 

 

Üreticiler bir ürün çıkarıp, olmayan bir ihtiyacı varmış gibi gösterip, sonra sosyal medya fenomenlerine, ünlülere paylaşım yaptırarak size, bize “Almayan bir tek ben kalmışım, eyvah!” dedirttiriyor. Kabul edelim, şapka çıkarılacak bir pazarlama başarısı.

 

 

 

Ama bu sayede hiç ihtiyacımız olmayan şeyleri evlere doldurup duruyoruz.

 

 

 

Özellikle airfryer daha az yağla kızartma yapar dense de bana hiç ama hiç güven vermiyor. Bir gün “Bu makineleri evimize nasıl sokmuşuz” diyeceğiz.

 

 

 

Gerçekten ihtiyaçlarına göre davranmayıp modayı takip edeyim derken sürekli oltaya takılanlardan olmayalım. Zaman zor zaman, 2025 daha da zor geçebilir. Uyanık olma zamanı.

 

 

 

 

GASSAL

 

 

TRT’nin dijital platformu TABİİ yaklaşık 15 gündür gündemi meşgul ediyor. GASSAL isimli bir dizinin önce reklam panolarındaki merak uyandıran reklamları, sonra da yayınlanmasıyla beraber de dizinin kendisi.

 

 

 

Merak ettim. Ahmet Kural dizide kimsesiz bir gassal rolünde oynuyor. Bence her ailenin, çocuklarıyla birlikte izlemesi gereken bir dizi.

 

 

 

Yaşama ve ölüme dair, modern zaman insanının yaşadığı çelişkili hayata dair muhteşem bir dizi olmuş. TRT yönetimini, Yönetmen Selçuk Aydemir’i ve gassallık mesleğinin önemini, muhteviyatını muhteşem resmeden Ahmet Kural’ı tebrik ediyorum.

 

 

 

Şu dünyada gerçeğe en yakın meslek gassallıkmış, bunu fark ettiriyor dizi. Bazen gasilhanenin önüne giderim, oraya geleni gideni izlerim. Esas mesele nedir bu hayatta, gerçek hayat hangisi, bunu en iyi oralarda fark ediyorsunuz.

 

 

 

Hoş, dizideki Gassal Baki karakteri sürekli hayatı ve ölümü sorguluyor ama işin bir de meslekleştiği zaman duygusuzlaşma yönü var. Gerçek gassallar o kadar sorgulayıcı, yıkadıkları mevtalardan hayatın anlamını fark ediyor mudur bilinmez.

 

 

 

Aslında niyetim diziden yaptığım çıkarımları, küçük küçük notları paylaşmaktı ama o zaman da sürprizi kaçacak. İyisi mi siz diziyi izleyin. Hele hele bu zamanda küfürsüz, düzgün, temiz bir içerik bulabilmek zor, ailece rahatlıkla izleyin.

 

 

NEYMİŞ BU TAŞIT TAKAS?

 

 

Eskiden araç alımında notere gidince noter satış esnasında sorardı “Paranı aldın mı?”. Fakat dolandırıcılar buldukları akılalmaz hilelerle bu sistemin bütün güvenilirliğini bozdu. Alıcıyla satıcıyı bir araya getirip, ikisine de yalanlar söyleyip aralarında konuşmalarını engelleyip sonra da parayı kendi hesap numarasına gönderttirenler o kadar çok can yaktı ki devlet de bu konuya bir el atmış.

 

 

 

Geçen hafta içi bir alım-satımımız oldu, bu sayede deneyimleyerek öğrendik. Takasbank’ın bir sistemi olan Taşıt Takas sistemini isterseniz bankanızın mobil uygulamasından, isterseniz de e-Devlet üzerinden kullanabilirsiniz. Bu sistem noter sistemiyle de entegre. Alıcı parayı Takasbank’a gönderiyor. Satıcı parasını Takasbank’tan almak istediğini beyan ediyor. Alışveriş bitene kadar para Takasbank’ta güvenli şekilde tutuluyor. Satış sözleşmesi tamamlandıktan sonra da alıcının parası satıcıya transfer ediliyor.

 

Böylece noter önlerindeki o gerilimli bekleyiş bitmiş oldu. e-Devlet uygulaması zaten dünyada örnek gösterilen bir sisteme dönüştü. Türkiye’de devlet dijital dönüşümde çok başarılı gidiyor. Taşıt Takas uygulaması da bu dönüşümün güzel bir örneği olmuş.

 

 

 

Ömer Ekinci'nin önceki yazıları...