Bir şehrin büyük dönüşümü: Kocaeli izlenimlerim

Benim için vali figürü çok önemli. Malumunuz, devletin en tepesinin, Sayın Cumhurbaşkanının o ildeki temsilcisidir vali.

 

Erzincan’da doğmuş ve büyümüş bir çocuk olarak Vali Recep Yazıcıoğlu’nu ilk vali olarak bilmemiz ve tanımamızın bunda etkisi büyük.

 

Biz her valinin yüzünde hem devletin gücünü, gerektiğinde sert yüzünü, gerektiğinde şefkatini arayan çocuklarız. Bizim için vali babadır. Bu yüzdendir ki güzel Anadolu’muzda sevilen valilere “Vali Baba” diye hitap edilir.

 

Dün Türkiye’nin çok önemli derneklerinden, memleketin yetiştirdiği çok değerli evlatlarının bir araya geldiği Cihannüma Derneğinin Kocaeli’de düzenlediği “Yapay Zekâ ve İnsanlığın Geleceği: Fırsatlar ve Tehditler Çalıştayı”nın açılışındaydık.

 

Kocaeli Valiliği, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, KOÜ, Cihannüma İş birliği ve Dayanışma Derneği, TEKDER, MARKA, Kocaeli Kent Konseyi iş birliğinde düzenlenen çalıştayda, akademisyen, bürokrat ve özel sektör temsilcilerinin yer aldığı 130 katılımcı, yapay zekâyı tüm yönleriyle ele alıyor.

 

Ben de, yapay zekânın kavramsal ve felsefi, teknoloji, AR-GE ve mühendislik, savunma ve ulusal güvenlik, eğitim ve istihdam, liderlik, yönetişim, kalite ve verimlilik ile etik, hukuki ve sosyolojik boyutlarının değerlendirileceği çalıştayın açılış panelinin moderatörlüğünü üstlendim. Serkan Seyhan Başkan’ım ve arkadaşları çok büyük emekleriyle bu organizasyonu düzenlediler. Emeklerine sağlık.

 

Bizden önce konuşan Vali Seddar Yavuz çıktığında klasik bir vali konuşması bekliyorduk. Ama kendisi daha ilk dakikada konuşma metnini şöyle eliyle hafifçe itti ve irticalen konuşmaya başladı.

 

Yapay zekânın tehditlerini, fırsatlarını, küresel dünyanın, emperyalist güçlerin böyle yeni teknolojileri nasıl kendi emellerine alet etmek için fırsat kolladığını, bizlerin neler yapması gerektiğini öyle güzel özetledi ki biz bir sonraki panelde ne söyleyeceğimizi bilemedik.

 

İstanbul’a bu kadar yakın, İstanbul ile Ankara’nın arasında, sanayinin, teknolojinin başkenti olan Kocaeli’de böyle şuurlu bir vali görmek bizi çok mutlu etti.

 

Sonra panelimizi yaptık. Bittiğinde izleyicilerden sorular aldık. Aman Allah’ım, öyle sorular geliyordu, öyle analizler dinliyorduk ki bir panel de dinleyicilerin arasında gerçekleşti. Bir matematik hocası mikrofonu alıyor, bir eski rektör hocaya veriyor, o analizini yapıyor bir hukuk profesörüne uzatıyor mikrofonu.

 

Bu muazzam organizasyonda şükürler olsun ki moderatör olma görevi ve şerefi bana nail olmuştu.

 

Şunu düşündüm. Bundan 30 yıl önce Marmara depremi olduğunda uyandırılmayan başbakanlardan, medya patronlarının eli cebinde karşıladığı başbakanlardan, gece gündüz çalışan, 70 yaşında olmasına rağmen 35 yaş gücüyle koşturan bir cumhurbaşkanına ve onun izinde, ona bakıp koşmamaya, dinlenmeye utanan bir bürokrasiye. Çok sorunumuz olabilir ama hantal devlet yapımız çok büyük bir devrime uğradı. Büyük bir dönüşüm yaşadık.

 

Neyse, akşam oldu, bu kez yine ilk kez karşılaştığım Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Tahir Büyükakın bütün o akademisyenleri bir masa etrafında topladı. Bir selamlama yapıp “Bize yapay zekâ ile neler yapabileceğimiz konusunda önerilerinizi yapar mısınız?” diyerek mikrofonu katılımcılara uzattı.Konuştukça şaşırdım. En başta, kalabalığı gördü mü konuşmayı uzatan siyasetçilerden olmak şöyle dursun, hiç konuşmayıp dinlemek istemesi ilginçti. Akabinde beraber geldiğimiz Sefamerve.com CEO’su Mehmet Metin Okur ağabeyimle birlikte biz mikrofonu aldık. Yapay zekâ ile yapılabilecek projeleri anlattık. Ama bizim her anlattığımızla ilgili Tahir Bey’in bilgisi vardı. Hangi çözümü hangi şirket yapmış, hangi yazılım şirketi veritabanını açıyor, hangi çözüm daha uzun vadeli. Hepsini biliyordu. Hiç hamaset yapmadı, hiç kendini övmedi.

 

Bu sefer ikinci kez şaşırdım. Aynı şehirde işinin ehli, dünyadan haberdar, vizyonu açık bir belediye başkanı, bir de vali. Birisi atanmış, birisi seçilmiş. Ama esasında ikisini de görevlendiren bir lider. Bu kadar ince işçilikle, âdeta sarraf nazarıyla seçilmiş, Kocaeli ve Kocaelililer için görevlendirilmiş. Şans mı demeliyiz, yoksa Anadolu’da böyle örnekler çok mu, gezerek görebiliriz.

 

Ama ümidim daha da yeşerdi, heyecanım arttı. Bu memleketin, bu memleketle dertli milyonlarca evladı var ve biz bize yeteriz. Biiznillah. Selam ve dua ile.