Bir sonraki Başkan Trump, ondan sonraki Elon Musk mı?

Elon Musk’ın 44 milyar dolara Twitter’ı satın almasının etkileri ve yankıları hâlen sürüyor. Bu ölü yatırımı neden yaptığı haftalardır konuşuluyor.

 

Gerçekten de ölü yatırım mı? Bunu bir konuşalım önce.

 

Öncelikle Twitter ölüyor. Her yeni jenerasyon Twitter’ı daha az kullanıyor. On sene önce 18 yaşında bir genç için Twitter’da olmak popüler bir şeydi. Genç fenomenler vardı. Bugün 15-25 yaş arası gençlere sorun, Twitter hesapları ya yoktur, ya da aktif kullanmıyordur.

 

Sadece bu yüzden de değil. Artık kamu otoritesi Twitter’a daha hâkim. Yine 10 yıl önce Twitter’da tamamen anonim olan, ortaya çıkarılması çok zor süreçlere bağlı olan ve buna güvenerek herkese her istediğini yazan kullanıcılar vardı. Zamanla devletler uyandı. Düzenlemelerle, yasalarla tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de sosyal medya kullanımı daha kurallı, daha sınırları belli hâle geldi.

 

Yani birine kızıp gidip Twitter’da ona her istediğinizi yazamıyorsunuz.

 

Bu arada TikTok ve Instagram çok hızlı büyüdü, daha eğlenceli, daha renkli mecralara dönüştü o yüzden gençler sıkıcı 280 karakterden oluşan metinlerle vakit kaybetmiyor.

 

Peki o zaman Elon Musk Twitter’ı neden satın aldı?

 

Bunu anlamak için 9 Ocak 2021’e dönmek gerekir. Twitter yönetiminin Trump’ın hesabını kapattığı tarihe. Terör örgütlerinin bile hesaplarının kapatılmadığı ultra-özgürlükçü (!) Twitter gidip Amerikan Başkanı’nın hesabını kapattı.

 

Ben o gün düğmeye basıldığını düşünüyorum. Tamamen benim kişisel komplo teorim. Ama ben bunu yazarken Elon Musk’ın Tweet atarak açtığı anket de ilginç.

 

“Eski ABD Başkanı Trump'a hesabı geri verilsin mi?" isimli anketi, 8 milyonun üzerinde kişi tarafından oylandı.

 

Tabii ki Elon Musk gibi çılgın bir adam bu soruyu çok demokrat olduğundan sormuyor. Kamuoyunun nabzını tutup ortamı hazırlıyor eski Başkan Trump için.

 

Elon Musk’ın girişimcilik serüveni de çok ilginç. Hiçbir projesine âşık değil, inanılmaz çabuk bıkıyor her şeyden, maymun iştahlı desek haksız sayılmayız. Hyperlink, SpaceX, Tesla, Neuralink gibi her biri bir girişimcinin bir ömür yetiremeyeceği dev şirketlerin sahibi olan bir girişimci neden her dönem farklı bir işe odaklanır?

 

Neyse, konumuza dönelim. Cambridge Analytica’nın sosyal medyayı kullanarak Amerika’da seçimleri etkilediği sır değil. Belki yeni gençlere ulaşamıyor ama artık tüm dünyada siyaseti hâlâ Twitter şekillendiriyor.

 

İki çılgın girişimci Trump ve Elon Musk’ın, Trump’ı yeniden başkan yapmak için anlaştığını düşünüyorum.

 

Nasıl ki siyasetçiler kendilerine yakın iş insanlarına eskiden gazete aldırırdı, şimdi de sosyal ağ aldırıyor. Değişen çok bir şey yok.

 

Amazon’un kurucusu ve dünyanın en zengin iş insanlarından Jeff Bezos’un da 2013’te Washington Post’u Graham ailesinden satın aldığını da unutmayalım. Aldığı yıllar gazetelerin öldüğünü, geleceğinin olmadığını herkesin kabul ettiği yıllardı.

 

Elon Musk’ın bu yatırımı sadece Amerikan seçimleri için de değil. Elon Musk diğer tüm girişimleri için devletlerle, hükûmetlerle anlaşmalar içinde olan, olması gereken bir girişimci.

 

Bir röportajında dünyanın her yanında 100 fabrika kurmaktan söz ediyordu. Sadece Tesla için bu, diğer girişimlerin de benzer ihtiyaçları olacak.

 

Twitter, Elon Musk’a şu gücü verecek. Belki önce Trump’ı başkan yapıp kendisi yanında yer alacak, belki sadece başkan seçtirecek ve sonraki seçimi bekleyecek, bunu zaman gösterecek ama ne olursa olsun artık Elon Musk çok daha güçlü. Dünyadaki devletlerin başkan adayları, seçilebilmek için Elon Musk ile anlaşmak zorunda.

 

Bu yazıyı kaleme alma sebebim Trump ile Elon Musk magazini yapmak değil. Dünyanın nereden geldiğine, nereye gideceğine bir ufuk turu olsun. Anlıyoruz ki dünyanın geldiği yerle gittiği yer çok farklı değil, sadece araçlar değişiyor. Ama güce sahip olma arzusu hiç değişmiyor.

 

Ticari başarı iş insanlarına yetmiyor, yanında ün de istiyorlar. Fenomen olmaya çalışan iş insanları görüyoruz. Daha küçük ölçekli olanlar parayla ekonomi dergilerine kapak olmaya, paralı organizasyonlarda tamamen para karşılığı ödüller almaya çalışıyor.  Ödülü alıp, fotoğraf çektirip sonra da o fotoğrafla Instagram’a reklam veriyorlar.

 

Herkes erişim istiyor. Paraya, güce, siyasete, devlete, devletlere, alkışa, takdire erişim. Bakalım kimler erişecek arzu ettiklerine ve kimlerin erişmesi dünyaya iyi gelecek.