341 YIL SONRA VİYANA’YA MUKABELE!..

A -
A +

A Millî Futbol Takımımızın, Euro 2024 Şampiyonası cümlesinden olarak 22 Haziran’da Portekiz’le yaptığımız maçı 3-0 kaybetmesi, yüreğimize oturmuştu. O mağlubiyet, bize öyle gelmişti ki yalnızca Türkleri ve Türkiye dostlarını değil, Endülüs’te vahşice Katolik soykırımına uğrayan, vatanlarından kazınıp sürülen Endülüs Müslümanlarını da kabirlerinde üzüntüye sevk etmişti.

 

Şükür ki bu teessür, uzun sürmedi:

 

2 Temmuz 2024 Akşamı Almanya’nın Leibzig şehrinde oynanan Türkiye-Avusturya maçında elde ettiğimiz 2-1’lik galibiyet, kalblerimizi ferahlandırdı. Portekiz mağlubiyeti, bize ve kim bilir daha nice yüreği millî şuurla donanmış gönüldaşlarımıza, bir asır boyunca bugünkü Gazze benzeri vahşi zulümler yaşamış Endülüs’ü hatırlattığı gibi, Leipzig Zaferi de hazin II. Viyana kaybını hatırlattı. Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa kumandasındaki Ordumuzun II. Viyana Muhasarasının, 12 Eylül 1683’te bozgunla neticelenmesi, Türk Milleti ve İslam Ümmeti için tarihin ve talihin bize küstüğü ân oldu. Bu tarihten sonra hep aşağı doğru gittik. Viyana Mağlubiyeti, tahlil edilmeden, son 3 buçuk asır idrak edilemez. Bundan dolayıdır ki bir futbol maçı olsa da her iki karşılaşmadaki duygularımızı böylece yaşadık. Bunlar belki bizde kalacaktı. Ama Leipzig’deki Türkiye-Avusturya mücadelesi sonrası İsrail ve Alman gazetelerinden yalan, iftira ve taşkınlıklar yükselince sessiz kalamadık. Belli ki onlar, bizim her alandaki her zaferimizi şanlı günlerimizle birlikte ele almaktalar.

 

Onlar unutmuyorlar...

 

İsrail’in Kann News gazetesi, tam kan kokmakta. Siyonist İsrail’in 10 aya yakındır Gazze’de işlediği vahşet ve soykırımı, yakıp-yıkmayı görmeden Avusturya’ya karşı oynadığımız maçta her iki golümüze de imza atan Merih Demiral’a sataşmakta. Sebep, her ne kadar galibiyetimizi hazmedememek olsa da bahane olarak bu yıldız futbolcumuzun başarısının ardından bozkurt işareti yapmasını göstermekte. Adı geçen kâğıt parçasına göre bozkurt işareti yapmak, Yahudi aleyhtarı milliyetçi bir tavırmış. Her bozkurt yani Ülkücü, İslâmiyet’le milliyetimizin düşmanı Siyonist katillerin elbette hasmıdır. Bunu fark etmek için bir maçtaki sevinç gösterisini beklemeye gerek yoktu. Ama malum varakpâre bununla yetinmemiş. Bir de ahkam keserek “Bozkurt örgütü, faşist bir terör örgütü olarak kabul ediliyor!” demiş. Bu asılsız iddiayı çürütmeye çalışmak zaman israfı olur, tenezzül etmeye değmez.

 

Almanya’nın Bild gazetesi de huzursuz olmuş. Önümüzdeki günlerde başkaları da çıkar.

 

Bild şunları yazmış:

 

-Faşist kurt selamı!

 

-Türk golcüden aşırı sağcı kutlama!

 

-Bozkurtlar, Balkanlar’dan Çin’e kadar Turan İmparatorluğu için çalışıyor!..

 

Bu lafları, Balkanları, arka bahçesine çevirme peşindeki Almanya’nın bir gazetesi etmekte. Demek ki futbol, bir yere kadar centilmenlik yarışı. Menfaate dokununca ağız dolusu hakaret edilebilmekte. Perde düşünce asıl yüzler ortaya çıkıyor.

 

Boşa uğraşıyorlar.

 

Ne 1492 Endülüs unutuldu,

 

Ne 1683 Viyana unutuldu

 

Ve ne de 2023 Gazze unutulacaktır!

 

Merih Demiral adlı vatan evlâdını yalnızca karşı cepheye fırlattığı güllelerden dolayı değil, heyecan ve kararlılığıyla haçlı-siyon ittifakını rahatsız etmiş olduğu için de tebrik ederiz. Sadece O’nu da değil, dua eden oyuncularımızı ve bütün takımı tebrik ederiz. Siyon ve Nazi saldırılarının arkasında, tek başına bir Bozkurt işareti tedirginliği yok. Seyirci sayısından bile rahatsız oldular. Leipzig stadındaki Alman, Avusturya ve Avrupalı seyirci sayısı (turnuva başından beri) 125 bin iken Türk ve Müslüman seyirci 130 bin idi.

 

Merzifonlu Kara Mustafa Paşa ve yiğitleri, torunlarının bu zaferinden dolayı müsterih olmalılar. Bu tarihî galibiyet, talihsiz devlet adamının ikinci defa yaşadığı sevinç olmalı. İlki Turgut Özal’ın Başbakanlığında oldu diye düşünüyoruz. 1983’te yâni Viyana’dan 300 sene sonra ANAP iktidar olduğunda bir câmi de bataktan kurtarıldı:

 

Sirkeci Tren Garı’na yüzünü dönen biri, sağ tarafında da tek minareli bir câmi görür. Bu mâbedin ismi Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Câmiî’dir. Merhum Özal, işbaşına gelene kadar burada kubbe ve minare yoktu. Orası, saz evi adıyla bir işret ve şehvet mekânıydı. Adı geçen câmi, Allah’a şükür ki kurtuldu. Sırada Karaköy Meydanı’nda fotoğrafından başka izi-tozu kalmamış Karaköy Câmi-î şerifi bulunuyor. Ruhu şâd edilecek daha çok ecdad var.

 

Duaya, Bozkurt işaretine devam! Millî şuuru diri tutacak her tavır ve her hareketi savunmakla mükellefiz.

 

Son söz:

 

Ey, Viyana Şehid ve Gazilerinin torunları!

 

Hollanda’yı da devirerek Türkiye Yüzyılına şampiyonluk armağan etmelisiniz.

 

Bu şeref, size de milletimize de yakışır!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Yalınız Efe 4 Temmuz 2024 11:29

...Bunun için, spor, güreş ismi altında, avret mahalleri, edeb yerleri açık kız ve oğlan resmleri neşr ederek, gençleri fuhşa, livâtaya, cinsî sapıklığa sürükliyeceğiz. İslâm ahlâkını bozunca, islâmiyyeti yok etmek kolay olur... (İngiliz Casusu'nun İtirafları-Hakikat Kitabevi)

Onur Ercan 4 Temmuz 2024 11:07

Efendim kaleminize yüreğinize sağlık. Bir taşla beş kuş vurmak buna denir. 2-1’den rahatsız olan İçimizdeki siyonların tepkileri sosyal medyada basımda açığa çıkıyor.