Abdullah Gül

A -
A +

Abdullah Gül portresine dikkat etmişsinizdir. Yumuşak, güler yüzlü, saygılı ve mahcup bir delikanlı. Onun bu özelliklerinin yanı sıra aynı zamanda çalışkan zeki ve akıllı biri olduğuna da dikkat etmişsinizdir. Çok kimsenin sevdiği bir sima. Niğde İHL orta kısmı, sonra Kayseri ve Kayseri Lisesi. Lisans ve kariyerini İktisat üzerine yapması. Riyad'da İslam Kalkınma Bankası'ndaki vazifesi, ardından siyasi hayat. Doğuyu ve batıyı bilen bir aydın. Milli Görüş uzmanlarının tesbitine göre bilinenin aksine Milli Görüş değil, Büyük Doğu ekolünden bir isim. Abdullah Gül dünden itibaren Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı. Hayırlı olsun. Allah utandırmasın. O'nun bu makama tayini aynı zamanda yurdumuzun daha demokratik bir iklime girdiğinin de habercisi. AK Parti genel başkanı Recep Tayyip Erdoğan önceki gün Köşk'e çıkarak cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e 3 aday teklif ediyor. Bir teklifle de gidebilirdi. Öyle yapmayıp daha şık bir davranışla cumhurbaşkanına rahat hareket etmesi için adayları birden fazla sunuyor. Ancak bu arada tercihinin Abdullah Gül olduğunu da ifade ediyor. Böyle bir tercih aynı zamanda Erdoğan'ın vefa hasletinin bir eseridir. Cumhurbaşkanı, gerek AK Parti liderinin tercihini, gerek iktidar olan parti tabanının temayülünü ve gerekse bizatihi Gül'ün meziyetlerini dikkate alarak O'nu tensip ediyor. Bu çok mühim bir gelişmedir. Hayra alamettir. Topyekun içine girdiğimiz demokratik olgunluk döneminde zirvedeki önemli uygulamasıdır. Şundan dolayı. Eskiden olsaydı Sezer'in yerinde olan biri, hanımının tesettüründen dolayı Gül'ü tercih etmeyecekti. Üstelik İmam Hatip menşeli. Milli Görüş hareketi içinde düşüp kalkmış 28 Şubata muhatap olan hükümette bakan. Diğer taraftan Vecdi Gönül, aynı zamanda Sezer'le asker arkadaşı. O halde hem Recep Tayyip Erdoğan ve hem de Ahmet Necdet Sezer tebrike layıktır. Erdoğan, gösterdiği vefa ve "icranın başında kim bulunuyorsa mes'uliyet ve yetki ondadır" sözünden dolayı, Sezer de demokrat tavrı yüzünden. Böylece emanet, ehline verilmiştir. Şartlar kukla başbakana, gölge başbakana çok müsaitti. Erdoğan buna tenezzül ve tevessül etmedi. Buna mukabil anormal şartlarda olduğumuzu, normalleşme sürecine geçtiğimizde başbakanlığı Erdoğan'a bırakacağını Gül daha ilk dakikada açıkladı. Ancak bu Gül'ün şahsiyetli hareket etmeyeceği manasına gelmez. Yerini dolduracaktır. Her şeyde bir hayır var. Belki geçici bir süre için böyle olması da iyi oldu. Şundan dolayı. 1 aylık, 3 aylık, 6 aylık 1 yıllık dönemlere ayrılmış Acil Eylem Planı bu suretle doğrudan Erdoğan'ın sevk ve idaresinde olarak hayata daha sür'atle geçecektir. Vatandaşta bekleyecek mecal kalmadı. Ahenkli bir dönem başlıyor. Hükümetle iktidar partisi, hükümetle muhalefet, hükümetle Köşk, hatta hükümetle medya, nicedir hasret kalınan bir ahengin işaretlerini veriyor. Bu işaretlerden aldığımız ümit, Acil Eylem Planını dinledikten sonra daha bir rüzgârlandı. Abdullah Gül inşallah hem güler hem güldürür. Erdoğan vaadlerinin eri olarak söylediklerini kuvveden fiile geçirerek tarihe geçer. Makamlar bugün var, yarın yok. Mühim olan işte o. Bugünkü icraatlardan dolayı yarın da hayırla yad edilmek. Ecdadımız böyle yaptığı için unutulmuyor. Bu delikanlılar da öyle yapacaklar. Onlar, o ecdadın torunları. Anadolunun pırıl pırıl yeni nesil evladları. Anadolu evladlarının yolunu açanlar, nur içinde yatsınlar.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.