Aday

Milletvekili olmak için partilere müracaat eden aday adaylarının sayısı 12 bin. Buna bir de mevcut milletvekilleri eklendiğinde karşımıza kocaman bir rakam çıkıyor. 11 Eylül'de aday adayları elenecek ve ortada sadece adaylar kalacak. Böylece gerek şu ânki vekillerden ve gerekse aday adaylarından bir hayli kırgınlar, küskünler, üzgünler çıkacak. Onlardan bazıları türlü tuhaflıklar, çocukluklar yapabilirler. Barajı aşabilen partilerden bir kısım adaylar, TBMM'ne milletvekili olarak girecekler. Bunlardan bir kısmı ilk defa o kapıdan içeriye adım atacak. Bazı delege oyunlarını, bazı haksızlıkları bir tarafa bırakırsak bu elemelerden daha tabii ne olabilir? 12550 kişiyi birden milletvekili yapacak halimiz yok. Aday adayının da milletvekilinin de vekilin de karşılaştığı sonucu hazmetmesi gerekir. Birincisi zaten bir ihtimaldir. İkincisi ihtimalin kuvvetlenmesi. Üçüncüsü geçici yetkilendirme. Hazmedilemezse? Hazmedemeyen, kendi kendisiyle çelişir. Bunlar yönetme işine talip olan kişiler. Kendini yönetemeyen biri devlet işlerini nasıl yönetebilecek? Bir hatta iki seçimde kaybedip de yeniden parlamento çatısı altına dönen çok olmuştur. Bir dönem aday adaylığında, adaylıkta varlık gösteremeyip takip eden yıllarda vekil olan da çok oldu... Önemli olan insanın kendini vazgeçilmez görmemesi. Mezarlıklar öyleleriyle dolu. Adaylardan bazısı daha çok kazanmak, bazısı, emekliliğini yükseltmek, bazısı nüfuzunu, kuvvetlendirmek için siyaset yolunda. Şimdiden bakanlık rüyası görenler bile vardır. Aday, karşı karşıya olduğu sorumluluktan dolayı ürpermek zorunda. Öyle bir ağır vebalin altına giriyor ki... Üzerinde 70 milyonun hakkı var. Acaba kendi kendini sorguya çeken mevcut mudur? Vicdanının sesini her zaman dinleyebilecek mi? Vatandaşın derdine hiçbir zaman yüzünü ekşitmeden, yapacağı işi angarya görmeden koşabilecek mi? Kimin parasını harcayacak? O, her ay düzenli şekilde Meclis veznesinden parasına alırken aynı günlerde binlerce fakir, dul yetim en zaruri ihtiyaçlarını karşılayamayabilecekler. Acaba aldığı maaşın hakkını anasının ak sütü gibi helal ettiren kaç vekil olacak? Vekillik insanın insanlığına çok şey katmaz. Vekil olmayan nice değerler var. Vekil... Lazım... Milletin sesi olmaları gerekiyor. Sesi ve hizmetçisi. Alan değil, veren.