Aynı zamanda hakemiz

A -
A +

Dünya ayakta. Milyonlarca insan itiraz ediyor."Savaşa hayır!"... "Savaşa evet" diyen hemen hiç kimse yok. En büyük savaş aleyhtarı gösteriler İngiltere ve Amerika'da yapıldı. Savaş taraftarı ülkelerde bile sivil halk, karşı fikirde. Buna rağmen Beyazsaray ısrarlı. İnatlarından zerrece vazgeçmiyorlar. Sokakları dolduran milyonların, çıkan çatışmalarda polisten dayak yiyenlerin, yollara düşüp Bağdad'a kadar giden canlı kalkanların, evladı askerde yüzbinlerin bir değeri yok. Hedefe kilitlenmiş George Bush'un kulakları tıkalı. Gözünü hırs bürümüş. Bu arada Türkiye'yi de beraberinde sürüklemek istiyorlar. Ellerinden gelse bizi bedavadan tetikçi olarak kullanacaklar... Allah'a şükür ki oyunun farkındayız. Ankara yalpa mı yapıyor? Hayır. Vaziyete göre taktik geliştirmekte. Kurnaz ve kıvrak siyaset böyle zaman için değilse ne zaman ortaya konur? Savaş hemen yanıbaşımızda çıkacağına göre oralı olmamamız mümkün değil. Bazı değerleri kurtarabilmemiz için yangına dalmak gerekiyor. Bu yangını çıkartan anlamına gelmez. Yetkililerimiz Irak yetkililerine bunu anlatmaya çalışıyorlar. Bağdat'ın bu yönde ikna olduğu kanaatindeyiz. Türkiye, savaşa girmiyor. Patlak vermesi beklenen bir savaşın en az zararla atlatılması için tedbirler peşinde. Rakkamlara dikkat ediniz. ABD'nin Kuzey Irak'a sevk edeceği askerle Türkiye'nin sevk edeceği Mehmetçik hemen hemen eşit sayıda. Bu bir tesadüf müdür? Ankara'nın yaptığı tedbir almaktır. Diğer taraftan eline geçirdiği pazarlık kozunu iyi kullanmakta. ABD, 1991'de Türkiye'yi aldattı. Ülkemiz aynı oyuna tekrar gelmek istemiyor. Türkiye, bundan başka ne yapabilir? Başka bir iktidar olsaydı ne yapardı? Rusya, Çin, Japonya ne yapıyor? Almanya, Fransa ne yaptı? Şu ân aynı zamanda hakem rolü oynamaktayız. Savaş -şayet çıkarsa- kısa sürecek. O zaman hakem rolümüz daha da kıymet kazanacak. İki taraf arasında köprü rolü oynayacak bir devlete ihtiyaç olacak. O, Türkiye'dir. Bağdat, Ankara'nın samimiyetine inanıyor. Irak, Türkiye'nin kardeşçe hisler taşıdığının farkında. Eğer öyle olmasaydı... Bir ay içinde iki üst düzey Iraklı, Taha Yasin Ramazan ve Tarık Aziz memleketimize gelmezlerdi. Askeri, ekonomik, siyasi, diplomatik... Çok cephede mücadele veriyoruz. Halka düşense... Paniğe kapılmamak. Aldatıcı haberlere kanmamak ve daha çok üretip daha çok ihracatın yollarına bakmak. Bilen için savaş da fırsattır. Türk müteşebbisi her yönüyle bu fırsatı yakalamalı. Yoksa savaş derken eski cephe savaşları olmayacak. Asıl savaş her zaman ve daima ekonomide. En azından ABD'ye borçlu olmasaydık vaziyet herhalde çok başka türlü olurdu. Savaşımız fakirlikle.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.