Haber, "Bush, AKP'yi bölüyor şeklinde..." Bush, AKP'yi bölebilir mi? Geçen haftaki MGK toplantısında hükümete Irak konusunda Meclisten yetki alması tavsiye edildi. Washington Post ve The Guardian gazeteleri, tavsiyeye geniş yer vererek enteresan tahliller yapmışlar. Onlara göre, Türkiye, artık dönemeç noktasında, talep edilen kadar olmasa bile Milli Güvenlik Kurulu toplantısından sonra Amerikan askerlerinin Türkiye üzerinden kuzeyden Irak'a girmesi ağırlık kazanmıştır. Bu gazetelerin açıktan veya satır araları yorumuna göre AKP grubu bundan sonra ikiye ayrılacaktır. Müslüman bir halka saldırılmasına karşı çıkanlar ve Amerikan sempatizanları. Abdullah Gül'ün muhalifleri iknada hayli yorulacağını iddia ediyorlar. Sanırsınız Gül, savaş şakşakçısı. Sanki o kadar barış turunu atan, barış zirvesini tertipleyen başkası. Bu bakışa dikkat etmeli. Art niyetler iç içe... Denmek istenen şu: Başbakan, Amerikan taraftarı. Amerika'yla birlikte Irak'a savaş açılmasına taraftar. Bir de Amerika'nın karşısında yer alanlar var. Peki onların başı kim? Tayyip Erdoğan... ABD, Irak'a saldırı için gecikmiştir. Bu gecikmede AK Parti iktidarının büyük rolü var. Ankara, Amerika'yı bir harbe girme mevzuunda frenledi. Bu fren G. W. Bush'un prestijine zarar verdi. Savaş uzadıkça aleyhtar sayısı çoğalıyor. O halde Amerika'nın buna sebep olanları cezalandırması lazım. İşte ceza senaryosu. MGK ve Başbakan, savaşa taraftardır. Tayyip Erdoğan ve İslamcılar karşı. Bu değerlendirme tamamen sakat. Mecburiyetler başka taraftar olmak başka. Türkiye, sayısız unsur ve zorluklarla karşı karşıya. Ne asker, ne hükümet, ne partiler ne halk savaş istiyor. Hal böyle iken MGK ve Başbakan'ın farklı tavırda olması mümkün mü? Değil... Değil ama belli ki Amerikan-İngiliz dayanışması gecikmenin intikamı peşinde. Bush, AKP'yi bölebilir mi? İntikam, AKP'yi bölmeye dönük. Niyet budur. Bu niyeti bütün çıplaklığıyla görmeli. Partiyi ikiye bölmek için her yola başvurabilirler. Gül taraftarları ve Erdoğan taraftarları. Böyle bir bölünme sadece AK Parti için değil Türkiye için de son derecede kötü olur. Partilerin bölünmesinden çok çektik. DP'den Hürriyet Partisi çıktı... Demokrat Parti'nin zayıflama sürecinin başlangıcı herhalde o kopuştur. AP'nin Adalet Partisi, Demokratik Parti diye ikiye bölünmesi Türkiye'de felaketlerin de başlangıç noktası olmuştu. 363 çoğunluğu büyük avantajdır. Gül'ün "Biz yeterince olgun insanlarız" sözleri hiç unutulmamalı. Ayrıca Siirt seçimlerinden sonra yeni hükümet de bir ân evvel kurularak Tayyip Erdoğan başbakanlık koltuğuna oturmalıdır. İkili görüntü fitnelere fırsat hazırlayabilir. Türkiye'den umduklarını alamayanların ilk hedefleri AK Parti'yi bölmek olacağını akıldan çıkarmamalı. Bu sebeple AK partinin genel başkanlarının etrafında kenetlenmeleri lazım. El mi yaman bey mi yaman? Çok kere el yaman çıkıyor. Örnekleri de çok. Bush, AKP'yi bölebilir mi? Kudret, çok kere adaletsizdir. Koca memleketleri parçalayanlar için partileri bölmek daha kolaydır. Hem savaş hem bölünmüşlük. Ne kadar kötü olur. Herkes, diline ve işine dikkat etsin...