Meğerse Washington ve Londra, kafa kafaya vermiş ve Türkiye'nin iyiliği için neler düşünmemişler ki? Ya Irak Türkiye'yi vurursa? Uykularını kaçırtan endişe bu. Bu endişe üzerine tedbirler aramışlar. Vardıkları ortak görüş NATO'yu devreye sokmak. Şimdi resmen NATO'ya çağrıda bulunuyorlar. -Türkiye'yi koruyalım. Nasıl teşekkür etmezsiniz? Şayet böyle bir ihmaliniz olursa muhakkak nankörlüğünüzdendir. Aziz dostlarını korumak için her fedakârlığa razılar. Türkiye topraklarına Patriot füzeleri mevzilendirmek, İstanbul'daki Sabiha Gökçen Havaalanına kadar Awaks uçakları ve diğer münasip mahallere savaş uçakları yerleştirmek gibi. NATO üyelerinden birine taarruz hepsine saldırılmış addedilir. Irak, Türkiye'ye saldırırsa topyekun NATO'ya saldırılmış olacak. Bu masum görünüşlü plandan fevkalade rahatsızlık duyuyoruz. Oluşan tepkiler üzerine topraklarımıza 90 bin asker yerleştiremediler. Askeri işgal yapılamadı ama bu defa da böyle bir oyunla karşı karşıyayız. Üstelik Türkiye NATO'nun ikinci askeri gücüne sahip. Dolaylı yoldan tekrar harbe bulaşacağız. Hükümetin niyeti sezdiği görülüyor. Çağrıya hiç de sıcak bakılmadı. Türkiye'de hükümet de devlet de öldü de halk yetim mi kaldı ki hamiyetperver ABD, üstelik bize danışmadan bizi korumaya kalkıyor. O, kendi kendine gelin güveyi olurken Ankara da bir başka senaryoyu sahneye sürdü. Mısır, Ürdün, İran, Suriye ve Suudi Arabistan devlet ricalinden temsilcilerle önümüzdeki hafta İstanbul'da bir Barış Zirvesi yapılması için bu devletlere çağrıda bulunduk. Dün dışişleri bakanlığı müsteşarı, ismi geçen devletlerin büyükelçileriyle toplandı. Maksat birlikte adım atabilmenin imkânlarını araştırmak. Zirveden sonra bir de deklarasyon yayınlanacak. Orada neler yazılı olacağı belli. Bölge devletlerinin savaş istemedikleri üzerinde durulacak ve Saddam Hüseyin'in çekilmesi istenecek.. Nitekim Türkiye, Başbakan Gül'ün Ortadoğu ziyaretinden bu yana Irak liderinin Irak'ı terk etmesi fikrini işlemektedir ki bunun gerçekleşmesi Amerikan oyununu bozacak en önemli faktördür. İstanbul'da barış zirvesi yapılırken zirvenin yapıldığı saraydan birkaç km öteye Awakslar, birkaç yüz km ileriye de Patriotlar yerleştirilecek mi gerçekten?. Böyle bir manzara tekrar işgal İstanbul'unu gündeme getiriyor. Bize rağmen limanlarımız, havaalanlarımız ve toprağımız üzerinde oyunlara kalkışılıyor, komşularımızla aramız açılmak isteniyor. Tuzaklar ve entrikalarla karşı karşıyayız. Bush yani G. W. Bush böyle bir Ankara tasavvur etmiyordu. Hükümetimiz, o Washington ve Londra'ya sormalı "NATO aklınıza neden yeni geldi?". Bu zorlukları aşa aşa Türkiye yeniden büyüyecek. Tekrar ediyoruz... Soğuk savaştayız. Bir adım sonrasında Irak'ı bırakır ve karşımıza dikilirler. Hesap-kitaplar buna göre olmalı. Öyle olduğuna da inanıyoruz. Ankara, bu defa uyumuyor, oyuna direniyor, entrikaya taktikle mukabele ediyor.