Genç Parti diye bir parti

A -
A +

Bir adam, beyaz gömlekli, gömleğinin üst düğmesi çözük, sarışına yakın kumral, mavi gözlü, saçları dağınık gibi. Yaşı 40-45 arası olmalı. Bu inatçı görünüşlü genç adam, her akşam televizyon ekranlarıyla evlerimizde. Yalnız başına mı? Hayır. O'nu dinlemek için meydanları doldurmuş binlerce vatandaşla birlikte. Biliyorsunuz. Cem Uzan'dan bahsediyoruz. Neden görmezden gelinmekte? Şu gün toplumda bir Cem Uzan fenomeni yaşanıyor. Cem Uzan kimdir? Kemal Uzan'ın oğlu. O kim? Bir zamanların meşhur milliyetçi gazetelerinden Yeni İstanbul'un sahibi. O gazete, neşrolduğu '60'lı yıllarda hayli seviyeli bir yayın organıydı. Günlerden bir gün masonların tam sayfa listesini yayınladı, ipini çektiler. Belki de o vesileyle başka türlü kârlar elde edildi. Henüz Hür ve kabul Edilmiş Masonlar gibi dernekler ve her köşe başında bir Rotary Kulüp vs. yoktu. Bugün olduğu gibi o gün de Rumeli kökenli aile, günlük bir gazete çıkartsa da esas itibariyle müteahhitlikle iştigal ediyordu. Star televizyonuna kadar da matbuata girmediler. Stardan sonraysa aynı isimde bir de gazete çıkarttılar. Uzanların diğer medya devleriyle araları pek iyi olmadı. Sürekli çekiştiler ve çekişmekteler. Gazeteleri dağıtılmadı. Fakat onlar direndiler ve kendi dağıtım imkânlarını geliştirdiler. Şimdi gazeteleri, dergileri, televizyon ve radyoları var. Rakiplerinin iddiasına göre Motorola dolayısıyla bu grup ABD'yi bile dolandırmıştır. Bilmiyoruz. Bildiğimiz bir şey varsa gördüğümüz manzara. Bu manzarayı sanal kabul etmek teknolojik hilelere bağlamak insanın kendini aldatması olur. Bir adam 40 yaşlarında hep aynı kıyafette. Her gün birkaç şehir, birkaç meydan dolaşmakta. Yani oyunu kurallarına göre oynuyor. Siyasetle meydan arasındaki münasebeti kuvvetle fark etmiş. Aynı toplantıları önce gayrı siyasi yaparak nabız yokladı sonra siyasete atıldı. Belli ki arkasında iyi stratejistler var. İnsan bir ân için düşünmeden edemiyor. Yoksa Motorola bir çıkışı engellemek için senaryo muydu? Hadiseye bir de ters açıdan bakma hakkımız yok mu? Üçüncü dünyalarda her şey mümkün. Bu noktada medya kötü bir imtihan vermekte. Haber haberdir. Eğer bir adam her gün meydanlara binlerini topluyorsa, toplumun her kesiminden kalabalıklar, o adama ümit bağlayıp ağlayarak alkışlıyorsa onu görmezden gelemezsiniz. Haberi görürsünüz, yazarınızsa dilediği yorumu yapar. Evet Cem Uzan diye bir olayla karşı karşıyayız. Bu politikada ikinci iş adamı çıkışıdır. Cem Boyner YDH ile varlık gösteremedi. Cem Uzansa Genç Parti'yle bir rüzgâr yakalamış durumda. Sebep ne? Sayın Uzan, halka onun diliyle sesleniyor. Dedikleri basit cümlelerle basit şikâyetler. Halk karşısında kılığı, kıyafeti ve konuşmasıyla kendinden birini bulmakta. Samimi değil mi? Şov mu? Herkes bir şey diyor ama O, insanlarla kucaklaşıyor. Üstelik büyük bir holdingi yöneten neden bir ülkeyi de yönetemesin? Kısacası sandık cepte keklik değil. 4 Kasım sabahı hakikaten sürprizlerle uyanabiliriz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.