Hükümet ve Liderlik Okulu

A -
A +

Geçen hafta Sarıkamış'ta Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan ve eşi Alâra Hanım ile birlikte sohbet ederken şunu dedik: Aynı ânda başbakanlık liyakatinde 3-5-10 liderin varlığı bu millet için zenginlik olur. Tayyip Erdoğan olmaz Cem Uzan olur O, olmaz Mehmet Ağar olur O, olmaz başkası olur. Liderlerin çokluğu milletin zenginliğidir. Çünkü, 200 yıldır kaht-ı rical, yetişmiş insan sıkıntısındayız, varlık içinde yokluk çekiyoruz. Dünkü manzara o dediklerimizi hatırlattı. AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar aynı sırada yan yana oturmuş sohbet etmekteydiler. Biraz ötelerinde YP Genel Başkanı Sadettin Tantan vardı. Siyaset, ilim ve medya dünyasından isimleri Bahçeşehir Üniversitesi bir araya getirmişti. Bu üniversitenin yönetim kurulu başkanı Enver Yücel. Kendisini tâ Laleli'deki dersanecilik günlerinden tanırız. Sonra kolej açtı. Şimdi de bir üniversitenin altında imzası var. Büyük başarı. Bu üniversite, yönetim kurulu başkanı ve rektör Prof. Dr. Halil Güven önderliğindeki bir ekiple bu defa daha farklı bir hizmeti gündeme taşıyorlar. Hizmetin ismi kısaca HLO/ Hükümet ve Liderlik Okulu. Çalışma için Harvard Üniversitesi Keneddy Hükümet Okulu model alınmış. Toplum problemlerinin halli için liderlere destek prensibi ile yola çıkan HLO, aynı zamanda yurdumuzda UNESCO uluslararası liderlik kürsüsüne ev sahipliği yapan ilk teşebbüs. Teşebbüsün içinde Türkiye'den önemli kariyer sahipleri olduğu gibi Ürdün'den Hasan bin Tallal çapında entellektüeller de bulunuyor. Aynı şekilde batıdan da uzman isimler var. Okulun gayesi şu şekilde dile getirilmekte: Demokrasi, barış ve kalkınmanın birbirine bağlı kavramlar olduğunu yetişmekte olan lider ve yöneticilere aktarmak ve insanlık gelişiminin yaygınlaşmasında kritik rol oynayan liderlerin önemini kavratmak. Bu cümleden olarak 2003 yılı için think-tank kulüpleri oluşturuluyor. Buralarda devletin yeniden yapılandırılmasından çağdaş Türkiye vizyonuna kadar bir çok alanda çalışmalar yapılacak. İlk kafa yorulan konu da Kıbrıs olmuş. Ona dair geniş açıklamayı da aynı üniversitede hukuk dekanı olan Prof Dr. Süheyl Ünver yaptı. Toplantıda daha bir çok konuşmalar oldu... Enver Yücel'in söyledikleriyse acı bir gerçekti: Kalkınmış ülkelerde özel okulların sayısı yüzde yüzlere yaklaşırken bizde güçlükle yakaladığı yüzde ikilik paydan bile geriye kaymış vaziyette. Dün üç lider de konuştu. Liderin yeri, önemi ve dünkü ve bugünkü liderlik anlayışının karşılaştırması üzerinde duruldu. Tayyip Erdoğan'ın da hatırlattığı gibi şüphesiz ki lider olunmaz, lider doğulur. O halde bu okullara ne gerek var? Gereği şu: Sonradan lider olunmaz ama var olan liderlik kabiliyetini taşıyanlar keşfedilerek liderler yetiştirilir. Böylesi programlar, toplumun ihtiyaç duyduğu karizmatik liderleri bulup ortaya çıkartmakta büyük rol oynayabilirler. Önümüzdeki zamanlarda siyasetin daha bir kalite kazanacağını düşünüyoruz. Nitekim partiler de kendi iç bünyelerinde benzeri faaliyetler yürütüyorlar... Demek ki ihtiyaç var.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.