İşler çığırından çıktı

Bunu bizzat başbakan haber veriyor. Halbuki işlerin o noktaya gelmesini önlemek hükümetin vazifesiydi. Ne var ki hükümet bir süredir rölantide. O kadar da değil. Devlet de iki ayrı cephede. Biri 'garp cephesi'. Orada AB marifetiyle bir kere daha ayrı muameleye maruz kalındı. Diğeri ise 'şark cephesi'. Şark cephesinde de Irak problemi devam ediyor. Ana madde Irak, alt madde Kürt meselesi. Türkmen meselesi. İşsizlik. İki milyonluk yeni göç dalgası... DEHAP'ın seçimlere girmesinin veya girmemesinin nelere sebebiyet vereceği. Şark cephesi ve garp cephesi diye mahsustan yazdık. Bir şeyleri hatırlatmak, bazı hakikatleri çağrıştırmak istemekteyiz. Akıp giden onca zamana rağmen değişen bir şey yok. Sadece "İngiltere devlet-i celile"sinin yerini "Süper Güç Amerika Birleşik Devletleri" almış. Fark kelimelerde. Celile olmuş süper güç hepsi o kadar. Sofra aynı sofra, kurtlar aynı kurtlar. Cepheler de aynı. Devletler, yine devleti muazzama ve devleti gayrı muazzama diye ikiye tefrik olmakta. Normalde veya literatürde böyle bir ayırım yok ama gerçekte var. D 8'lerle Güvenlik Konseyi üyeleri modern devleti muazzamadır. Dünya onlara çalışıyor. BM'de güvenlik konseyinin herhangi bir üyesine rağmen bir karar çıkartılması mümkün mü? O yüzden İsrail, ne yapsa kınanamıyor. Diğerleri de geri kalmış, kalkınmakta olan aday ülke vs. vs... ABD, Irak'ı resmen işgale geliyor. Hiç bunun lamı cimi yok. Hale bakınız. Amerika, İran-Irak savaşında 10 yıl Saddam Hüseyin'e destek verdi. 10 yıldan bu yana ise sözde devirme peşinde. O destekler, o devirmeler hangi senaryonun parçalarıysa Kuzey Irak'ta Kürt devleti kurulması da onun parçası. Afganistan'da Sovyetlere karşı Taliban'ı besleyip palazlandıran Amerika oldu. Nihayet günü gelince işlerini bitirdiler. Şimdi herhalde el Tıkritî'nin de sonu geldi. Yerine hangi Amerikan generalini tayin edecekleri dahi belli. Artık her şey ortada. Irak parçalanıyor. O Irak'ın toprak bütünlüğü lafları kalp paraya döndü. Birinci dünya harbinde cetvelle çizilen haritalar bu defa da bu sinsi senaryolarla değiştiriliyor. Dost, müttefik gibi terimler yalandan ibaret. Amerika imparatorluğunun ömrünü uzatma peşinde. Petrol, O'nun için hayat. Gözümüzün önünde işler çığırından çıktıysa bu Ankara'nın büyük ayıbıdır. Muhayyel ve mübalağalı iç tehlikelere ayrılan dikkat, masraf ve enerji bu işlere harcansaydı manzara böylesine karmaşık olmayabilirdi.