"İşte çağdaş Türkiye!" sayın Süleyman Demirel adına şanssız sayılabilecek bir döneme ait bir söz. Tıpkı "yollar yürümekle aşınmaz" ve "dün dündür bugün bugündür" sözleri gibi siyasi literatüre mal oldu. 9. Senfoni dinlenilmesi karşısında telaffuz edilen bu cümleye dair hayli yazılıp çizildi. Artık o ifade, söylenme maksadı, zamanı vs. ile tarihe mal olmuştur. 28 Şubat bundan böyle tarihçinin malzemesidir. Biz, makalemizin başlığına o eski hadiseyi yazmak için "işte çağdaş Türkiye" ibaresini koymadık. Bu defaki çağdaş Türkiye, gerçekten çağdaş Türkiye. Olay önceki gün Ankara Havaalanında yaşandı. O ânı tesbit eden fotoğraf dünkü gazetelerde de yer alıyordu. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer yurtdışına gidiyor. Kendisine eşi Semra Sezer refakat etmekte. Onları uğurlamaya ise TBMM başkanı Bülent Arınç'la eşi Münevver Arınç gelmişler. Sezerler uçağa binmeden dörtlü yan yana durarak medyaya görüntü vermekteler. İşte çağdaş Türkiye budur. Sezer'in eşi tesettürsüz. Ondan sayın Arınç ve sayın eşi rahatsız olmuyorlar. Bülent Arınç'ın eşi tesettürlü. Ondan da sayın Sezer ve sayın eşi rahatsız olmamaktalar. Muhtemelen dörtlüden ikisi oruçlu ikisi de oruçsuz. Belki üçü, belki de hepsi oruçlu. Kimse kimsenin şahsi tercih ve inanç veya uygulamasıyla meşgul değil. Tam bir barış ve hoşgörü ortamı. Yıllar ve milyonlar, bu manzaranın hasretindeydi. Onun Türkiye adına bir çıkış olarak yorumlanması gerekir. Öyle olacağını sanıyorduk ama yine bazı tartışmalar yaşandı. Yine incitici ifadeler kullanıldı... Şahsi fikrimizi sorarsanız. Keşke sayın meclis başkanı biraz daha sabırlı olsaydı... Tabii bunu demek kolay. O insanların psikolojisinden kimin ne haberi var? Ne olursa olsun. Neticede Türkiye'nin, yarınlarımızın iyiliği için her işe, her yapılana herkese iyi gözle bakmakta yarar var. Onun için "işte çağdaş Türkiye" diyoruz. Doğrusu da bu. Başka çare yok. Herkes birbirine tahammül edecek. Açık kapalıya. Kapalı açığa. Ne oldu yani? Meclis başkanının kapalı eşi, hakkını kullanarak devlet protokolüne girdiyse Türkiye'de her şey birdenbire alt üst mü oldu? Hiçbir şey olmadı. Tam tersine işte o fotoğrafla Çağdaş Türkiye imajını yakaladık. Eğer buna karşı çıkarsanız Ramazan günü Hilton Otelinde iftarını açtıktan sonra inancı gereği namazını da kılan mü'minleri kışkırtıcı bir dille kınayan gazetenin durumuna düşmüş olursunuz. Sayın Ahmet Necdet Sezer, sayın Bülent Arınç ve hanımlarına zirve noktadan estirdikleri bu barış, dostluk ve kardeşlik havası için teşekkür ederiz.